katı atık toplasazmı
cüzdanımız ceplik olur
bezin işe yarar kısım
başımıza keplik olur
sonu varmı böyle sürün
filozof kisvesi bürün
her alınan yeni ürün
üçte biri çöplük olur
kalsa şişe dünkü maçtır
kapağı teneke sactır
günler varki karnın açtır
içenimiz küplük olur
derdin tepe değil dağdı
taş misal kafana yağdı
eski püskü gastekağdı
defterine kaplık olur
haydi sende boşta gezme
yazık işsiz şahsın üzme
az hasarlı deri çizme
kazmamıza saplık olur
pilastiğe dalsak şimdik
eğilip yenilir çimdik
bu zamanda dursan dimdik
bilki adam iplik olur
ekmek ardı oldu kafın
devri değil artık safın
nolamazla biter lafın
filimlere replik olur
kul nasibi salkım saçık
boş gezenin aklı kaçık
ne mutfakta cari açık
ne bütçede çaplık olur
sıklık odun kömür külü
kriz sebeb sezon ölü
bulur olsak perde tülü
bölüşürüz heplik olur
urbanı uzun kısa kol
toplarken uyanık sak ol
adım başı bir karakol
yarımızda copluk olur
parça halda yarım buçuk
çorap içi sarsan gocuk
mutlak sevinecek çocuk
oynamaya topluk olur
fakirim dili şirini
ne güdecen ki sürünü
bulsan bestekar birini
şarkıların popluk olur..
..........................
ne çıkar ki.. vurma himar..
kolanını.. unut.. ama
oturduğun evin imar
planını unutama..
önemli bir görev sayıp
haber verme.. büyük ayıp
evden kaçan kızın kayıp
ilanını unutama
yuvarlansa senle aram
deme sakın benim param
elin malı sana haram
kılanını unutama
kanıt ister belgelerin
yat dibine gölgelerin
çalılıklı bölgelerin
yılanını unutama
sana iyi gelir hapı
ve ekmek yediğin kapı
dairenin yarı çapı
alanını unutama
sıkı tembih etti halan
ver yemini çözüp palan
arpa buğday yulaf filan
falanını unutama
trafikte yayasını
safra böbrek kayasını
göle yoğurt mayasını
çalanını unutama
vardı kaymak reçel balda
limon satılırdı halde
ağız için fena halda
sulanını unutama
barut doldur fişeğinini
hiç paylaşma döşeğini
çayırlara eşeğini
salanını unutama
gelen ağam giden paşam
seni gördüm geldi neşem
bu asrın büyük muhteşem
yalanını unutama
boş ver saat geçlerini
yine yaptır meçlerini
senin için saçlarını
yolanını unutama
yıkma girip tiriplerin
yuvasını gariplerin
boynu dar eyler iplerin
bol anını unutama
geri durma yap ezanı
Allah verecek cezanı
bu gözyaşı şu fizanı
bulanını unutama
kenarında sınır setim
kor alevle yanar etim
boynu bükük öksüz yetim
kalanını unutama
görülmedik alametle
var yoluna selametle
kavukları kerametle
dolanını unutama
mazinin külleri sıcak
nam salmışız köşe bucak
deste ayak karakucak
dalanını unutama
kente göçün fermanları
nerde şimdi harmanları
seçim sonu ormanları
talanını unutama
kapalı tut keneye tülün
besle kümesinde sülün
susuz hal vazoda gülün
solanını unutama
laf sözüm yabana atma
dert üstüne derdi katma
en çok ayşe satı fatma
nalanını unutama
yokluğun tadında biber
deme yeyip ölde geber
uğruna bu ömrü heber
olanını unutama.. yaar..
Kayıt Tarihi : 6.1.2010 14:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!