ah Katerina! ..
yatmadan yatırdılar ya fahişe kollarına
ona yanarım işte(!)
ne döktüğüm kan,
ne dökülen kanım umurumda...
kadın kokuna kanıp,
yanıp da yanaşmadıysam...
boğulmadıysam cilvelerinin albenisinde...
ikiz tepelerde oyalanıp,
sulak vadilerde oynaşmadıysam...
ülkemden başka bir şey
düşürmediysem dilimden...
ve biliyorsam ki
ülkemin her sathı 'vatan toprağı' dır;
“alma beni” li bir şeytan heykeli yapar
boğarım tükürüğümle ey
asaletimle yaşarım! ..
hâlâ utanmıyor olabilirsin:
kuyruğundan eksik olmayan
gafillere şaşarım! ..
31.05.2006 / Güdül / Ankara
Ahmet Turan AltunsuKayıt Tarihi : 3.6.2006 21:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
http://izedebiyat.com/yazar.asp? id=3476 http://www.blogcu.com/ahmetturanaltunsu/ [email protected]
-Kaleminize,yüreğinize sağlık.=:)))
-Ayrıca şunu belirteyim,Katerina masalına ben pek inanmıyorum.Selam ve saygılar.
'hâlâ utanmıyor olabilirsin:
kuyruğundan eksik olmayan
gafillere şaşarım! .. '
Bence düğüm bu noktada çözülüyor...şimdiki zaman kullanılmış :))
Katerina...düşerşen böyle dile...vururlar yerden yere...hele ki 'kuyruğu dik,dili keskin' ....attığı taş baş yaran şairse yazan.
Ama omuzlar üstünde baş taşımalı insan.
Bilirim, asaleti ile yaşar Ahmet agam.
Sevgi ve dostlukla...
Kutluyorum, Saygıyla..
O zaman grupta yazdığım yazı, aynı zamanda küçük bir analizi içeriyordu. Aynısını buraya alıntılamak istiyorum.
Her iki katerina'nın dize ve yazım tarzı tamamen farklı. Benimkinde kendi uslubum, Ahmet abininkinde ise kendi uslubu hakim.
Benimkinin teması çoklu, mesaj iletme kaygısı az, az tasvir, bol imge var.
Ahmet abininkinde ise tekli tema, ve genellikle mesajı iletme kaygısı ön planda.
Ancak ikisinde de derin anlam itibariyle ortaklık var. Yan anlamları ise birbiridnen oldukça farklı.
Bu grubun bir ferdi olarak, 'bu bana naziredir' dedim.
Ahmet abi 'evet' derse memnuniyetimi bildiririm, yok derse 'eyvallah' derim.
Ahmet Turan Abi de bana şu cevabı vermişti:
Asım Bey' in 'Katerina' sı ile şu dün yayımladığım katerina arasındaki yegâne benzerlik: gönderme/hiciv özelliklerinden ibarettir ve iki Katerina arasında da 'birey' olarak bir farklılık var ki Asım Bey' in Katerina' sı çok daha 'tarihsellik' içerir :)))
ben sadece aynen Asım Bey' in dediği şekilde tamamen yüzeysel/imgesiz ve doğrudan hedefine giden bir 'hiciv' yazdım...
Üslûplarımız ise zaten tartışılamaz; çünkü oldukça farklı iki kalemiz :)
Bu sıcak muhabbeti şimdilik bir taraf bırakacak olursak; bu şiir hakkında özetle şöyle diyebilmek mümkündür:
Şiir dili vasata yakın duruyor
Şiir sesi ve seyyaliyeti iyi
Kurgusu güzel
Mısra tekniği oldukça şık
anlam ise ziyadesiyle zahir.
Not: Şiirin ilk versiyonundaki 'ülkemin her sathı Plevne’ dir' ifadesi son şeklinde 'ülkemin her sathı 'vatan toprağı' dır'a çevrilmiş. Bana göre oradaki Plevne ifadesi daha şık dururdu. Tarihsel bilgiler şiirde kırılabilir. şair anlamalrı da kırabilir. Şizofrenik söylem de budur işte. Sonra ha Plevne ha herhangi bir vatan parçası. Birisi birisini çağrıştırabilir.
Plevne ile Katerina arasında yakın bir ilişki yok. Ama Katerina da Rus, Plevne de Osman Paşa'nın savaştıklar da Rus.
Tabii ki şairin tercihlerine saygı göstermek gerekir.
Tebrikler ve başarılar.
Asım Yapıcı
TÜM YORUMLAR (11)