Kat-ı Rical Günlerim.3
KAT-I RİCAL GÜNLERİM. 3
(Anneme…..)
(1)
Bir aşiyan mezarlığına gömülmüştüm düşler ülkesin de
Her naatım ayrı bir yağmur her dokunuşum ayrı bir ahenk
Kat-ı rical günlerim oldu cephede
Sen Anadolunun herhangi bir köyün de hudutta mermileri ıslatmayan anamsın
Veysel karani gibi merdane sızı senden
Hey ayrı bir baharın ayrı kokusu senden
Bundan böyle edep sende edepsizlik benden
Esirin oldum kayıp şehir ninova da
Vurdumduymazlara düşürme ya rabbi! sen mazlumları
Ahımı almasın ihanetin yüzsüz davlavummazları
Fesada fitneye uğratmayan evladını anne
Yenilmez ufukları sen çizdin
Milletin bağrı yanık cihangire karşı koyan namerd uyanık
Yalnız in cin uykuda değil kara rüya uyanık
Sen hilalin tatlı tebessümünde yoğrulmuş bir nazenin damlasın
Sen mihrabın değiştiği pusulamın şahit olduğu yönelişsin
Seni iyi gördüm sen ölmemişsin
Fizan dağları yokuşludur anneciğim
Sen Türkmenin koyununu kırptığı ilk günde kımız süzen bir süzgeç
Aslına dönecek senle zamanın efsunu er geç
Tahtına göz dikenleri ben dünden uyardım
Aleyhisselatü vesselamın rıhtımında halatın sımsıkı bağlı…
Bağlayan sadece Ebu kuhafe değil
Ağlayan babasına İbrahim(a.s) hiç değil
Her şey dengi dengine çoğalır
Ebced hesabımı gün yüzüne çıkarttı kader
Sana edilen su- i tesirlerden haber darım
Sen yedi ikliminde Musanın sarayında bir rehnümansın
Asiye başkaldıran bir vasi
Kasvete biçilen bir tebessüm
Mihnete biçilen bir törpüsün
Asiye ye dayelik eden bir mezara kim yoldaş olmaz ki
Evladını saraya salan bir asiye vardı … anamdır
Testereyi zindanda biçer.. evladını her ziyaya zehir verir
Kara toprağın bağrında kirpiler nasıl uyusun annem
Benim cananımı sorsalar sen derim, varlığımı okşasalar sen
Benim dersin
Senin hicap dolu günlerinde ben kime ne derim
Yehovaya şahitler salsam ayrı bir mezar çıkar
Kalmamış ki kimsede yüz hepsi menfaat hepsi çıkar
Yüzünün estetiğine kurban olurum
Hayıflanma ne olur ben sana mihmamdar olurum
Toprağın hışımına uğratmam anam sana türbedar olurum
(2)
Mezarını kazımıştı mimsiz medeniyet çoktan
Sahi söylesinler evinde yalnız ölmene kim razı olur
Garbın sana fetaneti işte bu kadar
Yemişler kavrulur gün dönümlerinde senin için
Sahi katil bozmalarının senle alıp veremediği neydi
Kör düğüm edene kör kuşun sıkarım haydutlar bile sensiz ağlar
Sahi yürüyen ufaklara merdivenler seninle emellerine ulaşır mı
Nil deryasına yürekler sensiz katışır mı
Suyun kaynadığı yüz derece seninle ellide kaynar
Yahu yangını var ümmetine peygamber derde derman olsun diye ağlar
Kötürümler denizde yürür seninle keramet değil mi bu
Ayyuka çıkartmış yılan süzgeçlilerin ettiği oyundan haberdarım
Feraset iklimine varaydım seni koparırdım tacından
Sonra dağıtırdım Hekim -i Lokmana ilacından
Sen ki uyuyan devi uyandıran Mal hatunusun Osmanlımın…. anamsın
Kardinal şapkasına mahkum Bizans köyleri sen olmadan enelerinde yansın
Bir köyüm vardı Anadolu da yazgısı fakirlik hiçliğine karıncalar şahit
Ama anamın namusuna bütün dünya şahit
Seninle bütün cihana meydan okuyorum
Sana 11 insan verseler sen bütün bir kozmozu fethedersin
Sen İsrafilin gölgesindeki bir eroğlu ersin
Sahi evladını yitirdiğin savaşta
Peygamberi görünce sevinen anam
İtiraf ediyorum ben kara bir günahkarım latifelerim
Latif değil
Ben bile sana susadım ben ki avamdan da avamım
Sana kuytu köşelerde ok atıp sıvışan Ebu cehilden haberdarım
Sefer öncesi peygamberin önüne akçeler attığı bir aşığım
İlerde görürüm cemalini Rabbim sende biliyorsun ben sana aşığım, köylüler beni deli diye kovaladı varsın kovalasınlar
Dünya dolabında dolandım onlar oyalanmasınlar… yalana takatim yok güruhlara katılmam
Her lafa benim diye öyle hemen atılmam
Kırdığım ceviz ağacından mumlar yaparım tövbemi bohçaya sarıp
Günah kare katılmam
Zulmet denizinde yürüyen bir küçük börtüyüm
Anamın üstüme örttüğü ayıbdan örtüyüm
Hin oğlu hinler beni hayalinde düşledi
Kırat kişnerken naralarını tutum
Korkusuz canavarları senden haberli habersiz ah alırcasına uyuttum
Her gözde ayrı bir kemal var her kalede bir yiğit
Aliye(r.a) bedel ödeten hariciden haberdarım
Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
Aman mümin! eziyet vermeden ibadetini yudumlat mümine
Kırılan bir gönül ömür terk edilen vacipten içre değil ki
Fatihanın anlamı okuduğun değil ki
Seferi gibi kılarım namazlarımı yokluğunda
Varlığında bolluk var anam terinde gülden bir demet
Yürüyor şairler arkandan.. sen önden yürümeye devam et
Benim kasırlarım seferde olmadı sadece ben günahkarım
Beni senden alan timsah ciğerliden bizarım
Yolumu aydınlatan taatin den haberdarım
(3)
Yine andım seni nevbet nevbet
Yüreğimde gülnihal
Gözün görmediği günler seninle ekinoks da değil aralıkta eşitlenir
Hancı haberini duyunca sana varmaya ömürden şiltelenir
Seni rüzgara savuran nazil-i fermandan haberdarım
Günahına tövbe eden Eyyüb’un hissiyatını taşıyorum
Tüp geçitlerin kuytu bir köşesinde elinde fakiriyle umutsuzca dilenen anne
Senin alın yazına kara yazgıları kim düşürdü
Sen Bağdat’ın herhangi bir sokağında yavrusuyla çıktığı bir Pazar alışverisiyle
Ölüm uykusuna uyanan bir mahur bestesin … sen anamsın
Gözün gördüğü hakikatler buğulanmadan seni tahtına verseler ya!
İpin ucunda insanlıktan bozma serseri nadanlar var
Gönül ayrı bir heyecan yaşıyor Venedik sahillerinde
Başa kakmayı kimden öğrendi beşer kimden golyattan mı?
Bahiraya umut olan buluttan haberdarım
Hüvelerin iktibas ettiği bir ışığı okurken
Güzele sevdalanan Ferhatları dokuyorken
Elinde işlemeli mendil oya varsa
Figan üstüne figan yaşıyorsa yavru kaplumbağalar
Paçasına almışsa yavrusunu penguen
Bilirim ki işin altında sen varsın gizli bir el var
Sen Küba’nın herhangi bir şehrinde oğlunu şeker kamışı tarlasında
İnsanlığa adamış kutsal anne kimse sana el kardıramaz ki utancından.. korkma!
Sen anamsın
Ser-i seferler içimdeki yangını körüklüyor
Mumun ateşine baksana Hüsn-ü edep içerisinde
Yorgun akıncılar niyaza durmuş tatlı göl kenarında
Ağlamaklı bir eda ile yalvarıyorum
Hakkın hatırını ali tutup kaçamak bir dua ile yalvarıyorum
Ben aslında bir balıkçıyım teknemde hazine arıyorum
Hazine okyanusun koynundayken
Kışın sessizliği beni kışkırtmamalı
Sen ki buzullar ülkesi Moğol’un herhangi bir yerinde buzul balığını
Ateşin sıcaklığında kavurup yavrusuna ikram eden kutlu elsin..sen
Anamsın
Peyderpey gül yağmurları yağıyor sınır kapılarında
Senin yalanını aklaya aklaya bir hal oldum Ey! Haccac mezalimi
Tüzel kişiliğime saldıran devrimi neyleyim
Ateş-i suzana bir beste yolladım ki görmelisin
Elinde meşaleyle tullab sana hayran hayran duruyor
Gayr-ı munsarıfı bilmeyen tenvin’den haberdarım
Boşluğa kader sillesini kazısa da
Ben boşluk tanımam edepsizlik karım değil
Sen olmadan çektiğim ağrı ağrı değil
Hani idaalar ülkesine ismini taç yapmışlardı Hani demokrasi nerde Stalingrad
(4)
Füsunlu bir gecede Kur ‘an sayfalarını çeviriyorum
“Lehumaa uffin “ geliyor ilkin karşıma
Dudağım büzülüyor ekin ekiliyor toprağıma sadece …sen ah bir gülümsesen
Secde anı büyüten Allahım anamı babamı ve bütün mü‘minleri bağışla
Aşağılarda gezen ruhum inci deryasına dalsın ballar balını buldum kovanım yağma olsun
Anam ikindide mezarını buldum
Küreyi arz herc-ü merc olsun dudağında iksirin serabat
Kuşların yüreğinde klonlandı sendeki ruhu mana
Ateşe İbrahimi (a.s) atamayan şefkat sende nebülozlar çizdi sen ki çizmede ve çizmenin topuğunda Sicilya da elleri zeytin toplayan bir aşinasın … sen anamsın
Tansiyon 21 anam sen hastasın sende bir şekil var bu günlerde
Gölgelerin yangını referansın olmadan dinmez
Bir zalime af fermanını veren sendeki şefkattir bendeki bu mana sende kalan hacalettir
Sahiden bir şiir yazmak istiyorum enemi bırakıp ağlamak istiyorum tortum içimde bir kaya
Günah içimde zembiller deryası
Frenk gibi kokuyor aksi bir yol tutuyorum evimi bulup köyümü itiyorum
Büyülendim annem büyüdüm
Günaha çağırdılar ütülendim
Namaza çağırdığında sen haklıymışsın sendeki koku deodorantlarda yok sen farklıymışsın
Seni mısıra zafer fiilleri ile çağıran Sina dan haberdarın
Testi kırık gönül ağlasan ne yazar karıncayı tahtaya bağlasan ne yazar
Zararın neresinden dönersen kardır değil mi?
Boşlukta hünerini peylesen ne yazar
Katile merhamete razı değilim
Arzın merkezinde kara şeytanlar var
Sahicilik benim tarzım, ben buyum
Ahıma merhamet eden padişahın tahtına merhaba
Yadıma kudum çalan kutlu yesri be merhaba
Mehaba Ey! Hak-i Yezdan merhaba
Mazhar-ü mihmanesine kurban olduğum şah -ı rüsül merhaba
Sütüne sadık Halimeye(r.a) merhaba
Sözüne sadık Sümeyye(r.a) merhaba
Kahraman sen bu günleri sana çok görme
Sen sen ol hiç kimseyi hor görme
Elinde vardır kendince hesabı
Maziye bakıp atiye aldanma
Muhasip ol her demde her zahir
Hasibeye şiir yazdım deyip aldanma
Onada lütuf eden zariften haberdarm
Senide lutfeden celilden(c.c) haberdarım
Sen Türkmenistandasın…Anamsın
Sana edilen su- i tesirlerden haber darım
Sen Nil deryasındasın … Anamsın
Ayyuka çıkartmış yılan süzgeçlilerin ettiği oyundan haberdarım
Sen Osmanlıdasın… uhuddasın..Anamsın
Sana kuytu köşelerde ok atıp sıvışan Ebu cehilden haberdarım
Aliye (r.a) bedel ödeten hariciden haberdarım
Sen Bağdattasın… Anamsın
Yolumu aydınlatan taatin den haberdarım
Seni rüzgara savuran nazil-i fermandan haberdarım
Sen Kübadasın.. Anamsın
Bahiraya umut olan buluttan haberdarım
Sen Moğolistandasın… Anamsın
Gayrı munsarıfı bilmeyen tenvinden haberdarım
Sen sicilyadasın… Anamsın
Seni mısıra zafer fiilleri ile çağıran Sina dan haberdarın
Senide lutfeden celilden(c.c) haberdarım
KAHRAMAN AKSU
27.03.2007
YUKSEKOVA/HAKKARİ
Kayıt Tarihi : 30.3.2007 20:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
nolacak yüksekova işte yazdırıyorda yazdırıyor bu insanlar niye kendilerine sahip çıkmıyor yalnız başına tiyatro oynuyorsunuz kader öyle güzel bir yönetmenki kaza buluyor ve o yüce senaristin yazdığı replikleri size birer birer oynatıyor benim en çok sevdiğim filim tarzı hangisidir bilirmisin ey aziz dost.... sonu süprizle bitenler ölüm büyük bir süpriz yaşayan için ve öteler dahada süpriz hepimiz alacağımız hediyelerimizi bekleriz doğum günlerinde ama büyük insan hediye beklemez ona hediyeler verilir...ölüm ne güzel hediye
![Kahraman Aksu](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/30/kat-i-rical-gunlerim-3-2.jpg)
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
TÜM YORUMLAR (2)