Ben yılların yolcusuyum
Kaderimin çizdiği
Yılların hüküm sürdüğü
Bu yolda yürümeye mecburum
Topraktan bedenime can verdi Allah(c.c)
Ne denizlerde tayfunlar atlattım
Nede yeri çatlatan depremler yaşadım
Yalnız ve yalnız zamanla savaştım
Erişemediğim tutupta kaçırdığım
Sırrını çözmeye nail olamadığım
Bir gizli alemi görmeye çalıştım
Yalnız ve yalnız benliğimle savaştım
Bir açılıp bir kapanan gözlerimi
Gün ışığında bile karanlık gelen bu alemde
Ellerimle tutundum ışığa giden yolda
Düşmeyeyim diye…
Uğradığım hanlar yüklü hesap verdiler elime
Birde ağır yük koydular üstüme
Yolcu hakkıdır dediler düştüler önüme
Yalnız ve yalnız Allah(c.c) şahitti bu sefere
GÖZLERİMİN ÖNÜNDEN HİÇ GİTMEYEN
HAK AŞKI DURURKEN! ...
Ya bir saray olacak bu seferin sonu
Yada derin bir ateş çukuru
Dualarla dönen bu dünyanın sonunu
Kim bilebilir ki Allah(c.c) başkası bunu
Kanıyor saf temi kalpler gülen her yüze,
Aklı erişip erdiğinde batılı hak sanıp düşüyor peşine
Başlıyor sır’at köprüsünden ince ipin üstünde yürümeye
Yalnız ve yalnız hak sahip çıkıyor kulumdur diye
Bir gün bir yerlerde elbet bitecek bu yolculuk
Ne yoldaşım olacak yanımda
Nede yanan ateşi söndürecek bir damla su
Yalnız ve yalnız ağır bir yüküm olacak önümde
İyisi ve kötüsüyle…
07/01/1997
Aysun AkçaKayıt Tarihi : 11.8.2006 22:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!