Kasvetli Şehir Şiiri - İbrahim Karaboğa

İbrahim Karaboğa
8

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kasvetli Şehir

Eski cep telefonları gibi ötüyor kuşlar, dinliyorum
Kurbağalar eşlik ediyor çirkin sesleriyle
Ve izliyorum ışıkların suya yansıyan hüzmesini
Saat beşe çeyrek var, Gölbaşı'ndayım
Bu vakitte bir sigara dumanının telaşındayım
Serince hava, sert de biraz,
Tüylerim dikleşir tepeleri gibi Ankara'nın
Hiç bulut yok, neden olsundu ki
Kim sever bu kasvetli şehri Allah aşkına
Kaldırımlarında buram buram esaret dolaşır
Ağaçlarında yalancı bahar, ikliminde kuraklık saklı
Sokaklara çisil çisil derin bir yorgunluk damlar
Bir de gezinir aylak aylak güpegündüz,
Takım elbiseli, asık yüzlü adamlar

Ne işim var burada diye düşünüyorum uzunca
Gemini koparmış at gibi koşuşturuyor insanlar
Hayret ediyorum parkelerdeki topuklu ve kösele sesine
Sur üflenmişçesine kalabalık, karınca yuvası misali
Arabalar geçiyor önümden sinirli kornalarıyla
Egzoz dumanını soluyorum meydanında Kızılay'ın
Güvenpark'ta bir gölgelik bulup çörekleniyorum
Mürebbiye gibi dibimde bitiyor güvercinler
Benim değil, simitteki susamın peşindeler
Arkama bakmadan kaçıp gitmeli diyorum
Yeletniyorum da hani, birkaç adım gidiyorum
Tutuyor kollarımdan bir el, prangalanıyor dizlerim
Muazzez sanıyorum beş lira isteyen dilenciyi
"Al ulan!" diyorum, "Al sana on para!"
Yine hasret koydun beni, sen yanasın Ankara

İbrahim Karaboğa
Kayıt Tarihi : 14.6.2024 16:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!