Nefsin bilip kınamaya kast etmek,
Melâmettir, melâmettir, melâmet.
Âli olan bir kapıdan bahsetmek,
Bidayettir, bidayettir, bidayet.
Devamında O kapıyı bulana,
O şehirde iskân edip kalana
Ve Resulün cemalini bulana,
Saadettir, saadettir, saadet.
Salim aklın akıbeti görmesi,
Bir yıkığa, emek verip örmesi,
İstemeden karşılıksız vermesi,
Sahavettir, sahavettir, sahavet.
Yağmaları yalanları terk etmek,
Zulüm ile barış için cenk etmek,
Denksizliği hak hukukla denk etmek,
Adalettir, adalettir, adalet.
Geçicidir soyut somut her boyut,
Hiç kimseye baki değil bu hudut,
Bu fiiller, bu sıfatlar, bu vücut,
Emanettir, emanettir, emanet.
Baş gözünün çıkarına körelmek,
Can gözünün matlubuna emenmek,
Doğru yola nasiplenip yönelmek,
Hidayettir, hidayettir, hidayet.
Aklın yolu, suyun gözü şeriat,
Irmak gibi coşup gider tarikat,
Marifetle erişilen hakikat,
Selamettir, selamettir, selamet.
Tek yol vardır dört kitabın babına;
Nokta “B” nin, B Allah’ın adına,
Rahman, Rahim Besmelenin Yâdına,
Alamettir, alamettir, alamet.
Düştüğümüz şirk derdine em olmak,
Dost elinden dem çekerek dem olmak,
Ehadiyet sırrı ile cem olmak,
Nihayettir, nihayettir, nihayet.
Aşkla yanıp yine aşka susamak;
Vuslat için bela dolu basamak,
Tevhit ile yaralıca yaşamak,
İbadettir, ibadettir, ibadet.
10.03.2010…Mustafa YARALI
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 20.11.2010 19:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!