Bizim, ülkece, halkça tatmin düzeyimiz ne,
batının gün görmüş ülkelerininkiler ne? ! ..
aynı olur mu hiç bizde ortaya çıkan sanatla
orada ortaya çıkan sanat? ..
aynı olur mu hiç farklı topraklara köklenmiş
farklı türde ağaçların meyveleri? ..
evet!
oralarda yediği önünde, yemediği arkasında
elini sıcak sudan soğuğuna sokmayan
krallar gibi yaşayan bir dolu müzisyen var...
bizdeki en kral müzisyenler bile
bir yandan ekmeğini kazanmanın verdiği
o tırnaklarla kazımaya eş çaba ile koyun koyuna yaşar,
sırtında bu kamburu hep taşır.
bu yüzden batının kral müzisyenleri gibi
vurdumduymazca üretemez.
ille geçim derdine
hakkını yeterince almaya kilitlenmiştir aklı bir taraftan.
ama bazı -asil anlayışlılar- gibi
kesinlikle inanmıyorum ki;
bizdeki müzisyenlerin tınıları, konuları ve eser biçimleri ile
batıdaki kral müzisyenlerinkiler arasında dağlar kadar fark olsun.
farklı topraklarda yetişmiş farklı türde ağaçların
farklı tatlar veren meyveleri sadece, o kadar! ..
çünkü dertli-dertsiz,
takıntılı-takıntısız,
sapık-manyak veya ev adamı;
bir müzisyen çalgısını eline aldı mı
”dünya müzisyenler bütünsel ruhu”nun teklik etkisinde
sadece ve sadece
üzerine düşen kendi görevinin misyoneri olur.
yeteneğini kendi çabalarının da desteklemesine oranla
zaten elinden gelenin en güzelini dünyaya kazandırır,
kulaklara izler bırakır,
oradan ruhlara sızar,
hayatın yollarında dolaşır herkesle birlikte.
gerisi sadece teknoloji,
ülkelerin kendi renkleri,
ve tabii ki sizin o müzisyeni aklınızda nereye koyduğunuz...
onu nasıl duyduğunuz...
yoksa
Kasımpaşalı’nın tınılarıyla
New York Flarmoni Orkestrasının tınılarını karşılaştırmak?
hiç de akıllıca değil...
(Şubat 2007)
Ömer DalmanKayıt Tarihi : 10.2.2007 17:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sanatçılarımızada hak ettikleri değerleri verilecek bir Türkiye istiyorum.
TÜM YORUMLAR (2)