Yıllar önceydi,
Henüz kasımpatıları yeni uzanıyordu göğün ayazına
Camlarda güneş usul usul oynaşıyordu göğün mavisiyle
Hiç tanımadığım bir sokak
Sıcacık ve hüzünlü bir evi saklıyordu
Sabahı karşılayan yüzünde
Eskiden kalma bir kadın portresi
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
İnsanı hiç anlamadan, elinden tutup, şiirin içine çekiyorsunuz.
Şiirin içindeki hüzün ve tüm duygularla o kadar içiçe oluyor ki insan, zaman duruyor sanki.
Harikulâde idi. Kelimeler kifâyetsiz kaldı.
İçtenlikle kutluyor, sevgilerimle tam puan diyorum. Hâlenur Kor
Özenle büyütülmüş, beslenmiş, sevecenlikle sarmalanmış anıların nostaljik anlatımı, çok güzel ve duyarlı bir şiirsel öyküye dönüşmüş Nilgün Hanım, yürekten kutluyorum. Mutluluklar sizinle olsun!(10on)
Ayraç içine alınan kimi yaşamlara değgin gerçekleri çoğu kez bir başkasının öykülerindeki anlatılardan keşfedersiniz.
Yaşamın inişli çıkışlı ilerleyişi içnden süzülen çarpıcı gerçeklerdir okuduklarınız.
Geniş zamanı parselleyen olayların ,yeni durumların ATEŞ/PERVANE örnekleriyle dolu doludur okuduğunuz şiir.
Büyük umut ışıklarını besleyen olguların güvenli sığınışlarını görerek sevinçenirsiniz ya da umut sığınaklarının büyük erozyonlarla üstlerinin örtüldüklerini görür -gücünüzün yetmeyişiyle birlikte- hüzünlenirsiniz.
Okuduğum bu şiirin,serimleme odaklarında yukarıda vurguladığım karşıtlıklar vardı ve iç içeydi.
Sayın GÖKÇEÖZ,iyi izleyicinin beklediği görüntüleri perdeye yansıtmak ereğiyle kurmuş bu şiirini.Dizelerde harekete geçirilen ırak ve yakın çevre yaşamlarının biz okurları etkilemesi ancak böylesi bir gizligüç hünerinin varlaştırılmasıyla olasıdır.
Bu şiir,içeriğindeki en etkili sekanslarıyla yaşamdan ufalanan insan öyküleriyle gerçek,başın duvara dayayarak tutunmaya çalışan ölü hücreli bedenler gibi başka bir gerçek algılarla dolu doluydu.
İtiraf etmeliyim ki KASIMDA BİR GÜN ,kötücül durumlarla çoğalan yazgıların zulasında, dibe çöküşün sararmış fotoğrafları vardı.
Yaşamın içinde çoklarının alabora oluşlarını başkalarından duyarsınız
Göremezsiniz çünkü.
Oysa bu lirik /dramatik anlatı ortaklığıyla açılan her mühürün bıraktığı izde görünmeyeni gösterme uğraşı ,okuyucunu tanıklığa davetler gibiydi.
Bire bir görülmeyenlerin,görünür kılınması için galiba bu şiirin yazılması gerekliydi.
Şiirin ,dönüp dönüp o bilincime ilişeceğinden asla kaygı duymayarak ayrılıyorum sayfadan.
Hızla yaşanılanların ,yavaşça yazılması gerekiyorsa eğer,bu şiiri örnek gösterebilirsiniz.
Okuruna böyle harika bir duygusal ikramda bulunduğu için Değerli Zeynep Nilgün'ü kutluyorum.
Erdemle.
Bir demet kasımpatı bıraktım sevgiyle....
Ne zaman göğsümde bir sızı duysam
O sokağın penceresindeki kadının
Gizemli bakışlarını hatırlıyorum,
Sürgün bir melodiyle karşılaşmaktan
Cezalı bir çocuk gibi korkuyorum.
Bu yufka yürekli ruh haliniz eksik olmasın. sizi kimse üzmesin...
O malum sayfaya ışınlandı.
Paylaşım için teşekkürler, saygı öncelikli sevgiler.
geçmiş zamanın derin izleri yad etmiş kırık dökük ama umut dolu hatıralarla eylülün loşluğunda ya ötelerden uzanan sıcacık sevginin güzelliği yerleşmiş dizelere herzaman keyifle dizlerinde dolaşmak şiir adına tüm kazanımlarıma ışık Zeynep can teşekkürler Anılara yolculuktu saygılarımla.
Bende sabahın ilk ışıkları eşliğinde okuduğım bu harika Şiire Yüreğini ortaya koyarak imzasını atan Şairemizi...Can Hemşerimi Alkışlı/Yorum... Şiiri alıp giderken yerine tam puanımla birlilte Saygı ve sevgilerimi bırakıyorum.. A.Nevzat Uçar.
zengin bir anlatım ve nefis bir şiir...
'-Dili geçmiş zamandan' arta kalanlar, şiire kaynak/tema olmuş...
Hemen hepimizin 'kasımları, ekimleri, özellikle eylülleri' vardır... Sonbahar 'anıların sonu değil', aslında hep başlangıcıdır... Tekdüze geçen 'tembel yaz günleri', kıvrar sonbaharda... Yaz Aşkları tatilin rehavetinden çıkar, iki yoldan birine girer... Ya 'öbür yaza kadar' unutulmaya konur, yada 'kökleşir, derinleşir...' Kışa direnç gösterecek kadar...
Sevdalarımız hep 'kişiyle alakalı' değildir elbet... İçinde 'aktörleri, yardımcı oyuncuları, misafirleri, figuranları' vardır ama inandığımız davalar, memleket meseleleri, ideallerimizdir aslolan... Bütün bunların hesabı, kitabı 'sobahara sarkar' nedense... Ondandır Eylüllerin netameli oluşu... Ondandır kasımda 'aranan sokaklar...' Yazdan dönüşlerin rahatlığını atıp, yeniden buluşmaların, yeniden yoğunlaşmaların ivme kazanması, pencerelerden sarkan insan silüetlerinin 'içeriye kaçışı', kasımpatıların kasımda üşümesi ondandır...
Anıların izinden giden çok nitelikli bir şiirdi Zeynep Nilgün Hanım... Beğeniyle okudum.. Tebrik ve takdirlerimle şiiri ve sizi selamlıyorum...
Bu şiir ile ilgili 45 tane yorum bulunmakta