KASIM ŞİİRLERİ

KASIM ŞİİRLERİ

Şadi Ünal

Dost
Çok değil bir, iki dost!
Dertlerimi paylaşacak...
Kar mı kalır, kış mı?
Yüreğim onlarla ısınacak...
(22 Kasım 2006)
..

Devamını Oku
Cemal Nalcı

öğretmenler günü
kutlu olsun! ..


bu gün;
bir tohum,
bir toprak,
..

Devamını Oku
Mürsel Adıgüzel

Değerli okurlarım, 24 Kasım 1928, Mustafa Kemal Atatürk’ün millet mekteplerini yaşama geçirdiği gündür. O gün Arap harfleri yerine, Latin harflerinden oluşturttuğu alfabeyi tanıttı. Bundan sonra, bu alfabeyle, okuma yazmaya yapılacağını ilan etti. Bütün yurtta herkesin okuryazar olması için büyük bir seferberlik hamilesini başlaştı. Böylece bu gün aydınlık geleceğin ilk meşalesini yakmış oldu.
Bu gelişmeler üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal Atatürk’e Baş Öğretmelik unvanını verdi. 24 Kasım günü, Başöğretmenlik günü olarak anılmaktaydı.
1980 ihtilalının mimarından olan ola, o günün Milli Eğitim Bakanı Sayın Hasan Sağlam 1981 yılında, 24 Kasımın gününün “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmasını sağladı.
Ne var ki bütün dünya devletlerinde öğretmenler günü, 5 Ekim Günü olarak kutlanmaktadır. Maalesef, biz bu kutlamanın dışında kalmışızdır. Kaldı ki hepsi bir yana, 16 Mart 1848’de açılan öğretmen okullarının kuruluşu gününü bile kutlamıyoruz. Bu gününde dikkate alınmadığına bir anlam veremiyorum.
Hâlbuki Milli kavramları dâhilinde, ortak aklımızı kullanarak insanca yaşanır bir dünyayı nasıl kurabilir diye düşünmek zorundayız. Öncelikle çağdaş dünyayı yaratacak öğretmenleri donanımlı yetiştirelim. Onlarda, önce çocuklarımızın nasıl yetiştirilmesi gerektiğini bilsin ve o felsefe ışığında adam etsinler. Çocuklarımız büyüyüp, anne baba olduklarında sosyal genleri pozitif olan, çocuklara sahibi olsunlar. Böylece sağlam temelli toplumlar oluşmuş olsun.
Kaldı ki Milli Eğitim Politikalarımızı tespit ederken, öğretmenin ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını da göz ardı edilmemelidir. Öğretmenlerin çocuklarımıza daha faydalı olması yönünde, bütün imkânlar kullanılmalıdır. Kullanalım ki, geleceğimizin başı dik nesilleri yetiştirilmiş olsun.
Bugün öğretmenler günüdür deyip, o anlam da kutlamak hiçbir zaman öğretmenin sorununu çözmez.
..

Devamını Oku
Salih Oğuş

Ruhumda Kasım,ruhumda yaprak dökümü
Solmuş tenimde,kurumuş fidan hüznü
Bahara son bilet reyonunda bitiş düdüğü
Yetmedi ömrüm,bu defa yalnızlık düğünü....
..

Devamını Oku
Ali Dost Aydın

Bereket yağmurları ile geldi Kasım
Çoktan açmıştı çiçekleri
Kendine hastı adını vermişti çünkü
Kim bilir kaç aşık dermişti
Kim bilir kaç sevgiliye verilmişti

Kim demiş Kasım ayı hüzün ayıdır diye
..

Devamını Oku
Bayram Eser

“kasım geldi yapraklar terk eder ağacı
giden dert değil baharı beklemek acı
*
kasımda günler kısalır geceler uzar
bak sen de benden gitmektesin azar azar
*
düş yakamdan bir yaprağın düştüğü gibi
..

Devamını Oku
Nesrin Göçmen

Mühürlü Yıllar

Ay çalınsa yıllarda, gün bekler mi dolmadan?

Gül varır mı bahara, goncaları solmadan?

Dönse nedensiz giden başka başka yollardan
..

Devamını Oku
Mürsel Adıgüzel

Değerli okurlarım, 24 Kasım 1928, Mustafa Kemal Atatürk’ün millet mekteplerini yaşama geçirdiği gündür. O gün Arap harfleri yerine, Latin harflerinden oluşturttuğu alfabeyi tanıttı. Bundan sonra, bu alfabeyle, okuma yazmaya yapılacağını ilan etti. Bütün yurtta herkesin okuryazar olması için büyük bir seferberlik hamilesini başlaştı. Böylece bu gün aydınlık geleceğin ilk meşalesini yakmış oldu.
Bu gelişmeler üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal Atatürk’e Baş Öğretmelik unvanını verdi. 24 Kasım günü, Başöğretmenlik günü olarak anılmaktaydı.
1980 ihtilalının mimarından olan ola, o günün Milli Eğitim Bakanı Sayın Hasan Sağlam 1981 yılında, 24 Kasımın gününün “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmasını sağladı.
Ne var ki bütün dünya devletlerinde öğretmenler günü, 5 Ekim Günü olarak kutlanmaktadır. Maalesef, biz bu kutlamanın dışında kalmışızdır. Kaldı ki hepsi bir yana, 16 Mart 1848’de açılan öğretmen okullarının kuruluşu gününü bile kutlamıyoruz. Bu gününde dikkate alınmadığına bir anlam veremiyorum.
Hâlbuki Milli kavramları dâhilinde, ortak aklımızı kullanarak insanca yaşanır bir dünyayı nasıl kurabilir diye düşünmek zorundayız. Öncelikle çağdaş dünyayı yaratacak öğretmenleri donanımlı yetiştirelim. Onlarda, önce çocuklarımızın nasıl yetiştirilmesi gerektiğini bilsin ve o felsefe ışığında adam etsinler. Çocuklarımız büyüyüp, anne baba olduklarında sosyal genleri pozitif olan, çocuklara sahibi olsunlar. Böylece sağlam temelli toplumlar oluşmuş olsun.
Kaldı ki Milli Eğitim Politikalarımızı tespit ederken, öğretmenin ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını da göz ardı edilmemelidir. Öğretmenlerin çocuklarımıza daha faydalı olması yönünde, bütün imkânlar kullanılmalıdır. Kullanalım ki, geleceğimizin başı dik nesilleri yetiştirilmiş olsun.
Bugün öğretmenler günüdür deyip, o anlam da kutlamak hiçbir zaman öğretmenin sorununu çözmez.
..

Devamını Oku
Ahmet Sefer Kocer

Memleketin kalemşörü çok ama
Daha on ikiden vuran görmedim
Bazısının zararı da yok ama
Fayda için kafa yoran görmedim.

Kiminin üslubu acımı acı
Kimisi zengini eder baştacı
..

Devamını Oku
Ercan Kuzu

Ne çabuk göçüyor
bulutlar böyle
bu ülkede
...


(Kasım 2003 -Schiedam)
..

Devamını Oku
Navruz Kaplan

Kök salmışsın yaşıyorsun ATATÜRK
Sevenlere mıras kaldın ATATÜRK
Türklüğümle gururluyum ATATÜRK
On kasım da biz yaslıyız ATATÜRK

Kimliğim hatra senden kalandır
Anlım her cihanda öne bakandır
..

Devamını Oku
Ahmet Yüksel Şanlı Er

…..Hukuk fakültesi son sınıftan okulunu bitirmeden ayrılmış olan Kasım, her akşam içmekteydi. Kendisini tanıdığım ilk yıllarda kendisiyle çok fazla samiyetim olmadığı için ona neden bu kadar çok içtiğini soramıyordum. Nasıl olsa bir derdi var! ki bu adamın, her akşam içiyor diyordum içimden. Bu kişi ne zaman içerken görsem, kendisi içtiği gibi yanına gelen tanıdık tanımadık kim gelmişse yanında mezesi ile birlikte gelenlere de içki yiyecek ikram ediyordu.
…..Ben onu yeni tanıdığım yıllarda henüz daha evlenmemiş bekârdım ve onun yaşadığı ilçeye yeni tayin olmuştum. Mesaim olmadığı zamanlarda onun her akşam devam ettiği şehir lokaline gidiyor, yatma zamanın gelinceye kadar olan vaktimi orada geçiriyordum.
…..Adını bile henüz yeni öğrendiğim bu adından bahsettiğim Kasım isimli kişi tanışmamızdan sonra, bana yakınlık göstermeye başladı. Onu ilk tanıdığım yıllarda o benden çok daha yaşlı biri olmasına rağmen benim gibi bekârdı. Yaşını kendisine hiçbir zaman kaç olduğunu sormamıştım amma, sağdan soldan onu yakından tanıyanlardan öğrendiğim kadarıyla onu tanıdığımda yaşı en az kırkın üzerindeydi.
…..Kasım yakışıklıydı sportmendi, istese çevresinden her güzel kızı alabilecek sevebilecek bir yapıdaydı. Üstelik de, gördüğüm kadarıyla duyduğum kadarıyla çok da zengin biriydi. Bulunduğumuz ilçede bahçeleri tarlaları deniz kenarında geniş büyük verimli arsaları olan biriydi. Böyle biri olmasına rağmen o yaşına kadar hiç evlenmemiş bekâr geziyordu ve babasından kalan mallardan her yıl birkaç parçasını satarak onun parasıyla eşe dosta içki yemek ısmarlıyor, gece kulüplerinde bir tarafında çilingir sofrası elinde bir deste iskambil kâğıdı her önüne gelenlerle ya da şehrin kalburüstü memurlarıyla eğlencelik kumar oynuyordu.
…..Oynadığı kumar masasında çoğu zaman şehrin devlet dairelerindeki kalburüstü memurları oluyor, onlarla oynadığı zamanlarda yanına kurdurduğu çilingir sofrasından kuş sütü bile eksik olmuyordu.
…..Kasım’ı bu hareketlerinden’ midir nedir bilinmez amma, şehirdeki herkes onu çok seviyordu. Kimin yanına gitse saygı sevgi görüyor, ona karşı saygılı oluyorlardı ve devlet dairelerindeki işleri kolayca çözülüyordu.
…..Zaman geçince bunun benimle olan arkadaşlığımız da ilerledi. Kendisiyle olan samimiyetimiz arttı ve artık mesainin olmadığı saatlerde bizler yaşadığımız şehirde bekâr ayrılmaz birer ikili haline gelmeye başladık. Ne zaman akşam oldu buluşuyorduk, bir yerlerde yiyip içiyor ya da eğleniyorduk.
..

Devamını Oku
Hasan Özünal

Bahar geçer yaz geçer güz gelir
Eylül Ekim Kasım gelir
Yunus Hak'kı söyler ama
Anlamayıp güzeli yok eden
Bir Molla Kasım gelir.
Biz Hak'kı diyelim
Yunus yolundan yürüyüp
..

Devamını Oku
Mehmet Göden

Eşşeğin zebraya benzemez aklı,
Öküzün -Bizona, lafımı olur! ,
Boyunu aşan işe pekde meraklı,
Şeytan icraatında,gafımı olur.

Kasım 2006
..

Devamını Oku
Gülhan Özkara

Daha dün Temmuz’du
Ağustos’tu daha dün
Geldi Eylül’ün altısı
Gündüzler yine alabildiğine sıcak ama
Akşamlara bir şeyler oldu
Nereden bulup aldılar bu soğukları
Her şey iki yağmur yağmasıyla mı oldu
..

Devamını Oku
Dilek Hokkaömeroğlu

24 Kasım Öğretmenler Gününde Boğazlıyan da bir şiir dinletisi gerçekleştirildi.”Yağmur Altında” Şiir Şöleni adıyla düzenlenen programa CHP İlçe Başkanı Mustafa Karaman, Başkan Yardımcısı Ahmet Peker, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmet Alparslan ve eğitim camiasından çok sayıda öğretmen katılarak şair ve yazarlara destek oldular.
Yağmur Altında Şiir Dinletisini Boğazlıyanlı şair Dilek Hokkaömeroğlu organize etti, ona Yozgat Şairler ve Yazarlar Derneği ile Sarıkaya Şairler ve Yazarlar Derneği yönetimi destek olup şiir şöleninin etkin geçmesini sağladılar.
Boğazlıyan Şiir Şölenine Yozgat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Sargın, Sarıkaya Şairler Yazarlar Derneği Başkanı Kelami Akdemir, Sorgun Yazarlar Ozanlar Derneği Başkanı Eğitimci Yazar Durali Doğan ve Kayseri Şairler Yazarlar Derneği Başkanı Süleyman Karacabey ile arkadaşları ve diğer davetli şair-aşık- ozan konuklar katılarak Boğazlıyanlı şiir severlerle buluştular.
“ Yağmur Altında” Şiir Dinletisini Şair Dilek Hokkaömeroğlu düzenledi. Yozgat, Sarıkaya Sorgun dernekleri de destek olup etkinliğin daha canlı geçmesini sağladılar. Yozgat, Sorgun, Sarıkaya, Kayseri, Ankara ve İstanbul! dan gelen konukların yanı sıra, Boğazlıyanlı şair ve yazarlar da katılarak güzel ve seçkin bir gecenin yaşanılmasına vesile oldular.
24 Kasım Öğretmenler Günü gerçekleştirilen şiir gecesinde şair dernekleri adına Eğitimci Gazeteci- şair yazar Ahmet Sargın, şair konuklar adına Araştırmacı- Gazeteci Yazar Durali Doğan, organize sorumluları adına Şair Dilek Hokkaömeroğlu konuşarak kültür ve sanat faaliyetlerinin önemini vurguladılar, katılımcılara teşekkür ettiler.
Konuk şairlerin şiirlerini okuduğu: Yağmur Altında “ Şiir Dinletisi, öğretmenler korosunun seslendirdiği türkülerle renklendi. Bunu aşıklar atışması izledi. Karaca Kız mahlaslı Hatice Naime Karadağ’ın seslendirdiği türküler ve Şair- Yazar Kelami Akdemir’in söylediği Türk Sanat Müziği parçaları gecenin en çok alkışlanan bölümleri oldu. Öğretmenler Gününü de kutlayan şairler, öğretmen şiirleri de okudular.
Seçkin bir ekibin izlediği Boğazlıyan Şiir Şöleni gece geç saatlere kadar devam etti. Şair Dilek Hokkaömeroğlu katılımcılara teker teker teşekkür etti, gecenin anısına pasta keserek çiçek takdiminde bulundu. Yağmur Altında Şiir Dinletisini izleyen konuklar da memnuniyetlerini dile getirerek Boğazlıyan dan memnun ayrıldılar.
..

Devamını Oku
Sibel Uygun

Sensiz geçen dördüncü Kasım' ın birindeyim.
Daha kaç Kasım geçer yokluğunun acısıyla? ..
Yağmurlar yağıyor şehrime bugün.
Damlalar toprağa karışırken,
Çamurun nemi bedenine bulaşıyor...
Üşüyorsun, biliyorum.
Ellerimi uzatsam, sarılıp ısıtsam seni.
..

Devamını Oku
Fuat Eriçok

oyum ne baykal’a
ne ötekine

zira ikisi de çarşafladı

20 kasım ‘08
..

Devamını Oku
Fuat Eriçok

kimi yüce
kimi cüce

kimi bunların arasında yaşar gönlünce

20 kasım ‘08
..

Devamını Oku
Gülser Ateş

Mevsim sonbahar
Aylardan kasım
Yürekler ayaz
Gözlerde acı bir naz
..

Devamını Oku