Türklerin atası olan
Bir kahramandı o
İnsanlığı yaşatan
Bir kahramandı o
Günler geçti
Direncini kaybetti
..
10 Kasım bugün 10 Kasım,
Gönlümüzde bir hüsran,
Gözlerimizde yaş,
Yüreğimizde Mustafa Kemal ATATÜRK aşkı,
Ölmedin ATAM sen ölmedin,
Yüreğimizdesin unutmadık seni,
Biliyor musun ATAM biliyor musun?
..
Uzun yıllar ona cos dedim.
Asıl lakabı cosi’ydi.
Bilmiyorum ama,
bir köpek ismiydi
galiba..
Adı kasım.
..
hani ağlamazdın aşkın uğruna,
neden bu uğraşın ne oldu sana
? =? =? =? =? =? =? =? =? =? =? =? =? =? =? =
ne, çıkarın vardı yalan dünyada
..
Karlı bir kasım sabahı
Firavun buldu Musayı
Kimse görmedi çirkin yüzünü
Amelide yüzü kadar çirkindi
Musa ağlıyordu
Ama çaresizdi
..
Aşk ateşi umutlara, gönüllere işledi
Sevda çeken öz sineler Muhammed'i özledi.
(KASIM-1993)
..
Doksan üç yılının Erzurum’uydu.
Hava alabildiğine soğuktu.
Annemin deyimiyle zemheri başı,
Kızımın bildiği Kasım sonlarıydı.
İki gözlü odamızın bir köşesinde,
..
çözümsüzlüklerin düğümlerinde tutuklu her bir düş
düşünceler katlediliyor bir bir imkansızlık voltalarında
gün elini kolunu bağlıyor çaresizliğin ipleri
gün ayaklarını kesiyor yılgınlığın celladı
budanıyorken an be an umutlar algı bıçağıyla
omuzlardaki ağrılı onca ağırlıkla atarken şah damar
zamanın hangi diliminde kim bilir
..
ÖĞRETMENLERİN SIRTINDAN SOPAYI EKSİK ETMEDİLER ÇOK ŞÜKÜR
Tebriğini kabul ediyor; bir öğretmen olarak teşekkür ederim sevgili dostum.. Sağ olasınız...
Öğretmenliğim sırasında devlet de millet de bizi o kadar sevdiler ki: sırtımızdan sopayı hiç eksik etmediler, sağ olsunlar.
..
Delicesine bir aşk bu
Günlerden arta kalan bir zamandı
Aylardansa kasım
Hava yorgun,hava telaşlı ve üzgün
Zemheri delisi bir kıştı sanki
Üşüyordum ellerim üşüyordu
Yüreğim kaskatı –buz misali
..
KASIMDA MI ÖPÜLÜR ELLERİM
Kasım da mı öpülür ellerim.
Kasım bitiyor mu ne?
Kara tahtalar çoktan kırıldı!
Beyaz tahtalara,siyah yazar ellerim.
Önceden,kara tahtalara
Beyaz yazardı ellerim...
..
Bir kasım günüydü.
Yüzüme vurdu güneşin sarışınlığı.
Mutluydum çok zaman olmuştu gülere uyanmayalı.
İçimde bir sevda vardı güneşten daha sarışın.
Bir kasım akşamıydı karanlık.
Soğuktu, üşüyordu, ellerim ceplerimde.
..
KASIM ÖLÜMLERİ
Büyük olur kasımda ölümler
Yazla kış arasında,
Garip bir geçiş mevsimidir bu.
Ve bu geçitlerde verdik
En büyük kayıpları.
..
Hep aynı gemiler gelir ayrı yerlerden,
Huzurludur yolcuların memnun yüzleri.
Boşalırken birer, birer güvertelerinden,
Çığlık çığlığa bağrışan çocuk sesleri.
Farklı bir yerden gelen bir gemi benimdir,
Yelkeni kasım yelinden.
..
Çok hüzünlü bir gündü,
Atatürk ölmüştü.
Saat kaç diye sordu,
Bu onun son sözü oldu.
Tarih: 1938 yılı 10 kasım
Yas tutmuştu Türk'ü
..
Hep Yüreğimdesin...
Bugün 24 kasım öğretmenler günü
Etrafta cıvıl cıvıl çocuk sesleri
..
Bugün bir kasım, yine ülkede genel seçim!
Haydi gel, kimin ne seçtiğine bakmayalım;
Biz, sevgi koyalım sandığa, aşkı seçelim.
pusula uzun ve ayrımcılık dolu renkler;
Kin, nefret dolu gözleri, kan kokuyor eller!
Biz, kalpler koyalım sandığa, aşkı seçelim.
..
acılarımızı hissettirmemek adına
her sahte gülüşümüz
biraz daha kanatır yaramızı
Kasım 2014
..
Günler günleri telaşla kovalıyor, aylar ayları takiple kapatıyor. Fakat yüreğim yırtıldığı, rüyalarım kırıldığı halde yine yoksun. Yoksun kalan hicran derdimle, sensizlik sessizliğinde karanlığın giysisini giyen gölgeni arıyorum. Ufukların kanlı yüzüne ismini ve cismini sarıyorum. Gecenin karanlığına boğulan Üsküdar pencerelerini, gemilere kılavuzluk yapan fenerle tarıyorum. Fenerler; rüyalarıma yavuz, biriken gözyaşıma havuz, sensizlik körlüğüne kılavuz oldular... Kız kulesine fırlattığım hüzün taşları, yorgun duvarlarının canı yanarak acımla feryat ediyor. Deli dalgalar gözyaşımı yutarak, bilinmezlerin kara fanusunda kapanarak iradem hapiste kaldı. Sensizlik sessizliğine gömülen, kaldırımların kalabalığıyla sürülen ruhuma yaklaşarak bir santimde olsa tebessüm ver, benliğinden bir gramda olsa bakış ser. Umutsuzluğun sıkan cenderesinde boğulacak gibiyim, Uzakların bıkan enderinde bağıracak gibiyim... Sana olan özlemim darağaçlı intizarıma dayanarak gönül yasımla yandıkça yanıyorum, kalemim mürekkepler tutarak kanlı hüzünle battıkça batıyorum, bedenim Karacaahmet’in ölüm soluğunda yattıkça yatıyor. Düşlerim sönük, sözlerim donuk kaldı, beni benden aldın. Dudaklarımı tellendiren melodiler, duygularımı seslendiren şiirler, ellerimi terlettiren işaretler seni söyler bana. Ah..! sevginin çilesinde çiçek bahçeleri kuruyarak kopan ızdırap çığlığım... Ah..! yaşamımın filesinde topladığım dilek sayfaları tutuşarak deryanın serinliğine bıraktığım küllenmiş kaşım. Ah..! hayatımın direğinde yükselen sevda kubbesi yıkılarak koparılan başım. Ah..! zamanımın dişlerine atılan taşlar: Hep seninle akar, yüreğim seninle bakar.
..