Madem ki çok uzaklardasin
Yusuf'um ol ki
Bir parçana hasret kalayim
Yeterki bir umudum olsun
dönecegine ait
Kokusuyla büyümüstü denizin
Olmaz olsun uzaklara, böyle dag basinda
Ve öylesine aslini unutmak için
Maviydi meyveleri badem agacinin
Inat edercesine yaristi
En tiz notalar, kuşanmış kılıcını
Kemanın telleri gönlüm olmuş
Derine daha derine batırırken kemanın yayını
Hüzzam makamı eşlik eder, gözyaşlarıma
Ah o kemanlar, acıklı kemanlar
Seninle olamamamın tek nedeni yine benim
Seni bilmem ama ben çok pişmanım sevgilim
Saniyeler gider hayatımın saatinden ama
Tükenen sadece zaman değil bir de benim
Sonbahar rüzgarları esmiş gönlüme de
Sararmış sevdam tel tel dökülür.
İstemeden kopacak dilimden kelimeler
Savuracak seni benden uzaklara, yazık
Sonra bilmem bahar yeniden gelir mi şu gönlüme
Sevebilir mi senden başkasını
Bir hüzünlü beste, yanık türkü demeti başaklardan alınan
Biraz duygu, eskilerden kalma saflıkla işlenmeden kalan
Yok olmadan damlalar gözlerimden, tutukluluk halinde
Yokluğuna kürek çekme cezasındayım, yorgun argın.
Son damarını deşmekte, saplanan oklar misali sözler
Toprak kokan yollara terlerimiz damlardı
Ortalık toz duman, çığlık figan
Bir oyun oynardık ki çocuksu ve özgür
Koşturuşların özünde tüm yitirilmişlikler
Ve geri döndürülmeye çalışılan eziklikler.
Sokaklar yalnız ve sessiz
Sen geçiyorsun karanlığın içinden, karaltılı
Yakınlaştıkça uzaklaşıyorsun
Daha bir zahiri oluyorsun ufka karşı
İçiyorum,
İçkiden birşeyler umarak
Boşa geçti ömrümün yarısı
Ve şimdi sen yoksun kadehimin ucunda
İçiyorum seni umarak
Boşa gitti sevgimin yarısı
Yokluğunu aklımdan geçirmediğim
Ölümsüz sandığım, kanıksadığım sevdiklerim
Hiç böyle habersiz gidilir mi, hiç alışamadan
Kendimi kandırmaya bile fırsat vermeden.
Kasım ŞEN
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!