Belime ince ince sızılar girer
Seni unutayım diye sinsi sinsi
Kim bozabilir ki bu zalim sessizliği
Elimi ısırganlar yakardı
Afacan bir çocukken
Acısı geçsin diye
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bizim oralar da kasımdan önce bozulur bağlar
Üzümler kurutulur
Beyaz toprakta yakılır önce
Kim koydu bu koca bağda beni bir başıma
Ve murtlarımızı hangi eller topladı
Kim kesti adağımızı bizden habersiz ' Hani bir tutabilsek umutlarımızı toplayanları. Tebrikler. Sevgilerimi yolluyorum.
Eylül hüznünden sonra Kasım da biraz daha acıların hasat mevsimi gibi sanki . Herkesin bir yıldönümü vardır sanki Kasım da . Bende bunu son şiirimde yaşattım , yaşadığımla. Kaleminize sağlık, güzel şiiriniz için .
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta