Kasım Koçak Şiirleri - Şair Kasım Koçak

sevgıye inandım, sevgıyı aradım, yandım. dört bır yana haber saldım. ya rab sen anla benım halımden, ya bır ız, koku yada bır ses ver bana hayalımdekı yarimden. nerede, nedır, kimdir kimbilir? bır ben, bır o, bırde allah bır ask bu, belki bırlerın bırlesmesıdır. yar olmayınca yanlızlıktan yaralandım. vatana, anaya bazanda bır davaya baglandım. onlarda onun sıcaklıgını, nefesını aradım. yar yar nesın, kimsin, neredesın? varmı bır seklin, resmin ve sesın? bılmıyorum, bilmiyorlar, bilinmezmiş varsında yokmusun, yoksa yoksunda varmısın? karpuz kabugundan gemiler saldım deryalara kagıttan ucan teyyareler ucurdum gızlı ötelere tahtadan ucan atlar kosturdum uzak dıyarlara haber yok ne gelenden, ne gıdenden, nede senden gece karanlıgı karasımı gözlerın yüregının sıcaklıgındamı ellerın varmı anan baban, veya bır ülken? bırgün bıryerde karsıma cıkıversen ve elimden tutup bilinmez ülkene götürüversen dunya mola yerım, alın yazım sana kavusmak buralarda kosturmam sadece senı aramak herkes bılsınki, bırgun senı bulacagım. buna ınanmasam, ınanın cıldıracagım. dostlar bu bır masal bana benden, kimse anlamasada olur benım halimden.

Haklıymışsın, şimdi anlıyorum çok şeyi Dünyanın sonu değilmiş gidişin ve bitişi Zamanmış gerçekten bu derdin ilacı, çaresi Dağınıklıklar toparlanıyor ruhumda yüreğimde Dışarı çıkabiliyorum, yürüyebiliyorum, gülebiliyorum birde Kızgınlığım olmamıştı zaten biliyorsun Şimdi ara sıra aklıma geliyorsun Tüm benligimde tatlı bir sızı esıveriyorsun Dikkatimi dagıtmak için rastgele selamlar veriyorum Gereksiz sorularla milletin kafasını şişiriyorum Kırıldım mı, küstüm mü hala bilmiyorum Sadece artık ben sana hep susuyorum Ömrümde en çok seninle konusmuştum Şımarmıştım, oynaşmıştım, ağlamıştım Şimdi tek sana soguk, en sana uzak ve bir sana suskunum Unutmuşum seninle kendimi Agır bir kazadan cıkmıs gıbıyım Durdu saçlarımın dökülmesi Ne güzelmiş tansiyonumun düşmesi Gecti ruhumun daralması başımın dönmesi Kısacası çok şükür iyiyim Gezebiliyorum, okuyabiliyorum hatta yazabiliyorum Varlığımı hissedip kendimi de sevebiliyorum Tabi biraz yorgun biraz da durgunum Ben sana küs değil, sadece sana suskunum..

Bir yürek coşkusu çocukluğum. Bundan dolayı hep suçluyum. Büyümüşüm, kocamanım, dedeyim. Olgunlaşmak mı? Nerden bileyim? Bir yürek sancısıdır çocukluğum Hizaya çekilmez köroğluyum İsteyin aşılmaz dağlar deleyim ama bırakında gönlümce seveyim Bir hayat kavgasıdır çocukluğum Hem batılı hem doğuluyum Ruhum hep yanlız ve gurbette Bedenimle memleketteyim Bir sevda türküsüdür çocukluğum Büyük bir aşkın yolcusuyum Menzil menzil ona yürümekteyim Ben o yari hep sevmekteyim Haksızlıklara isyandır çockluğum Gönül dolu anadolu doluyum mert babanın, mübarek ananın oğlu işte bende bir allah kuluyum

Hoş geldin, Biliyordum bir gün geleceğini Hoş geldin, Huzurlar getirdin Sende biliyordun beklediğimi Hoş geldin yalnızlığım hoş geldin Seninle tanıdım.. Seninle anladım… Seninle sevdim kendimi Hoş geldin Geleceksin diye terk ettim Sağırlarımı.. Körlerimi… Sevenlerimi, sevdiklerimi ve sevemediklerimi Geçtiğim istasyonlarda bıraktığım yüklerimi Sen sessizsin. Yapıştın İçime sindin. Üstüme yakıştın Hoş geldin yalnızlığım hoş geldin Gündüz yoksun ortalarda Bilmiyorum nerelere gidersin Ne güzel seninle gecelerimiz Mum ışığımız, çayımız, kahvemiz Sen, ben ve içkimiz Yudum yudum içimdesin Sigara dumanımda raks edişin Yastığımda kokumsun Hoş geldin yalnızlığım hoş geldin Ne kadar güzel beni terk etmeyişin Ne yana baksam sen Yatağımda sen Aşımdasın, gözümdesin İçimde canevimdesin Biliyorum beni hiç bırakıp gitmeyeceksin Ben seninleyim Sen benimlesin Hoş geldin sefalar getirdin Biliyorsun sen bende neleri, kimleri bitirdin Her an farklı farklı şekildesin Sen benim vefalı sevgilimsin Hoş geldin yalnızlığım Bitmesin benimde sana bağlılığım Hoş geldin yanlızlığım

sendeyim Sökebilir misin, yakabilir misin yüreğinde beni? Gözünde, sözünde, ellerinde izler bıraktım Tadın, tuzun, kokun aynı mı ocağından geldim geleli? ... Yağıyordur yine oralar efkar efkar, çile çile Unutamıyacaksın hiç beni aklında olmasam bile Kimse sana benim gibi bakamaz Kimse seni anlayamaz Ve kimse dokunamaz yüreğine benim dokunduğum kadar Sana bir hüzün bırakabildim benden hatıra Uğraşma boşuna onu atamazsın yar Çocukluğunla sevdim Çocuksuluğumu sevdin Sen bana geç geldin Ben senden erken geldim Bir sakıza aldım seni Ve bir siteme kurban ettim her şeyi Şifrelerin bende başkası çözemez Hücrendeyim kimseler giremez Unut beni unut unutabildiğin kadar Öfkendeyim, ötendeyim ben hep sendeyim İşte benim ahvalim böyle karagözlü güzelim De, daha ben sana ne deyim.

Onüç yaşımın taze yüreğine değmişti gözlerin Kalbimin ilk böyle tuhaf titreyişiydi o gün İlk şaşkınlıgım İlk heyecanım Birayı ilk tadışımdın İlk çaresiziğim İlk yenilgimdin Sana hediye seçmek için Haftalarca vitrinlere bakışımdın Biriktirdiğim paramın yetmeyişine İlk isyanımdın Aklımın sana kaçışı Kendimle ilk bölünüşüm Kimselere diyemediğim Hep içimde sakladığım İlk sırrım Şarkılar mırıldanışım Romanlarda arayışımdın Zor uykuya dalışım Rüyalarda arayışımdın Evinizin etrafında tavafı ögrenişim Tanıdık bırı görürse anlar dıye ilk utanışım Hemen büyüme arzum Yaşıma ilk öfkemdin İşin kötüsü sen bunları hiç ögrenmedin Yasın onbirdi, Onbeşinde evlendin ilk kahredişim ilk kaybedişimdin gelecege, başarıya ve hayata ilk hırslanışım yakınımdın, bendendin seni otuz yıl görmemeye ilk ceza, racon kesişim adını anmamaya yeminim hiç selam göndermeyişim kırk yıl geçmiş aradan sen hiç bunları ögrenemeyeceksin işte ben seni böyle çocukca sevmişim

Madem günesin ardında saklısın Neden güneşle birlikte batmıyorsun Gece öyle ürkek, yalnız ve mahzunsun Yakamozla düşüveriyorsun denize Suda dans eden ışıltılarda gizemin Ben hayalinle sevişmedeyim İşte sana saf çocukca bir yemin Vallahi seni çok sevecegim be güzelim Çekilmez bu dünya yükü Seni rüyalarımda görmesem daha açmayan gönlümün gülü duyabilirmisin sana şunları desem öyle birden karşıma çıkıverme vurma gözlerinle aniden kalbim dayanmaz artık heyecanlara mehtablı gecelerde gezınsin gölgen yüzün gizlensin savruk saçlarının ardına çekinme hiç özensiz giyimlerinden ben bir ömür gözlerine dalayım sabahlara çocuksu mutlulukla uyanayım o zaman barışırım gündüzle, güneşle ve sevdamı haykırırım gür bir sesle

Yaşım şimdi elli

Geri kalan belli

Kendimi bildim bileli

Al başını git güzel sevgili


Kurtar kendini artık bu azaptan

.Senin masalın

Bu bir düş masalıdır.

Okuyunca anlaşılır.