Kasım rüzgârları keskin bıçak gibi
Keserken solgun tenimi,
Nerdesin ruhumun şehir kaçkını?
Yokluğun çığ gibi devrilirken üzerime,
Gözlerinin sıcaklığıyla tahta tutunuyorum;
Ve aşk uygarlığının yıkılmaması için
Sevginin çelik zırhını kuşanarak,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Uzak iki nehir gibi birleşemedik,
Saklı iki şehir gibi buluşamadık.
Gel, gel de yıkılmasın aşkın son kalesi!
Buz kristallerini erit gül gamzelerinde.
Ölümsüz efsanelerimin kırgın lâlesi!
Kör testereyle daha fazla kesme,
Baharda sürgün verecek dallarımı!
Kasım rüzgârları gibi soğuk esme,
Haber güvercinleriyle gönder selamını!
kaleminize sağlık ustam...
Şarkılar avutmaz beni,
Besteler hep yarım kalmış.
Kasımpatıları dökülür cumbalardan,
Kelimelerim titrektir lambalardan.
Kırağı düşen taş kaldırımlarda,
Yorgun bir çınar gibi bekliyorum.
Kar yangını yüreğimle üşümüyorum.
Üşüsem, dağlarda ceylanlar donacak,
Çakallar üşüşüp, başına konacak.
muhittin bey,emeğinize,yüreğinize,kalemnize,sağlık tebrikler+10
Yazan gönlü kutluyorum;çok güzel bir şiirdi... 10 puan +ant. İyi geceler...
Şarkılar avutmaz beni,
Besteler hep yarım kalmış.
Kasımpatıları dökülür cumbalardan,
Kelimelerim titrektir lambalardan.
Kırağı düşen taş kaldırımlarda,
Yorgun bir çınar gibi bekliyorum.
Kar yangını yüreğimle üşümüyorum.
Üşüsem, dağlarda ceylanlar donacak,
Çakallar üşüşüp, başına konacak.
sevgili dost,
Bu güzel ve anlamlı çalışmanızı ve sizi yürekten kutlarım.
Güzeldi......başarınız daim olsun.
Saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.......
tebrikler güzel bir şiir.
Kar yangını yüreğimle üşümüyorum.
Üşüsem, dağlarda ceylanlar donacak,
Çakallar üşüşüp, başına konacak.
Güzel ve etkili bir şiir daha usta kalemden,kutluyorum sayın Alaca
Gene farklı,gene nitelikli,gene çok şiir...Saygılar sunuyorum sayın şair,kutluyorum...
Ne başka denebilir ki böylesi muhteşem bir şiire, okumak sonsuz haz verdi şair kutlarım. Antolojim ve tam puanımla sayfanıza saygılarımı bırakıyorum.
Tebrikler
Muhittin bey,
selam ve
muhabbetle...
yüreğine sağlık dost kalem
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta