Sevda barikatlarını yıkıp da,
İki ayrı kaldırımdan
yürüme mahkümiyeti verdiğin
bir akşamdı.
Kasım’dı…
Belki de senin için
sadece
aylardan Ekim sonrasıydı.
Vakitlerse,
en saldırganıydı gecelerden.
Bir kabadayı gibi
kaldırıp da yumruğunu,
beynimin her hücresini
yokluğunla dövdüler.
Kanlar içinde kaldı aklım,
ve her ayak izine
birer birer damlayarak düştüler.
Alıp merdivenlerden ayaklarını.
Okşarcasına duvarlara yapıştırdığım
bir akşamdı.
Kasım’dı…
Belki de senin için
sadece
bir takvim yaprağıydı
duvarda asılı duran.
Zamanın kumaşına,
günahsız hayallerimi
nakış gibi işlediğim
bir elbiseydin.
Neyleyeyim,
Şimdi kalbimin ölçüsüne
dar geldi ayrılığın.
Tırnaklarımın altına,
Bir iğne gibi
yokluğunu batırdığın
bir akşamdı.
Kasım’ dı…
İşte o an,
Gökyüzünün tuvaline yapıştırdım
feryatlara karıştırıp da adını,
Hicran orkestrasından,
ayrılık senfonileri
söylettiğin bir akşamdı,
Kasım’dı...
(Mayıs 2004 İst.)
Ahmet ÇapaKayıt Tarihi : 18.5.2004 23:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Çapa](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/05/18/kasim-di.jpg)
ayrılık senfonileri
söylettiğin bir akşamdı,
çok güzel / baştan sona..tebrikler.!
sevgi ve saygıyla
hasan basri kale
TÜM YORUMLAR (3)