Ne kadar çok yaprağımı döktün böyle…
Fırtınanda alabora oldu,
kalbimin tepesine tırnaklarımla kazıdığım evimin çatısı…
‘Kasım’ bu son gecedir seninle…
Bırakıyorsun şimdi,
ömrümü bağışladığım harabe evin enkazı altında kalmış ruhumun yaralarıyla…
Şimdi nereden başlasam?
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.