Kasedci Mustafa Şiiri - Yalçın Güler

Sus Mustafa!!
İyi ya, daha ne istersin,
Ağlayıp durma karşımda !
Ben sana demedim mi dudağı boyalıdan yar olmaz deyi..
Sen değil miydin, ‘onun ruhi ruhumdan, yarasi yarama denk he vala’ diyen…
Sen değil miydin, ‘o gülir ben deyirem sanki bahardır’…
Sen değil miydin, ‘o uyanir sabahleyin ben deyirem ki ömrüm ona kurbandır.’

Ah Mustafa, Kasedci Mustafa..
Sen ki çukurlardan çıkıp gelendin.
Sen ki ölümlere giderken sevdamı unutturma Rabbim derdin.
De şimdi git hangi taşa vurursan vur başını,
Hangi rüzgardan dilenirsen dilen kokusunu,
Hangi urgan koparırsa kalbindeki sevdayı,
Git de ona as, o perişan aklını.

Gel hele lo, bak güzel yanları da vardır yalancı sevgilerin.
Gel sana deyi verem, suyu olsun yanık çoban kalbinin..
Düşün Mustafa, inanmazsan Mısto’ya sor.
Dediklerim yalan ise beni dağda davar nöbetine koy.

Gayrı, başını yastığa koyup ağlamaklar yok,
Gözlerinde kan çanağı hasret yanığı bulutlar..
Gayrı, ötesi yok en gri yalnızlığın.
Gayrı , kaçmak yok Hakan Altun çalınca.
Gayrı ‘gözleri İstanbuldır ağam ha’ demekler yok….
O demezsin artık, uçan her kuşa,
Yalvarmazsın kokusunu getirsin diye rüzgara.
Kırmazsın Müslüm Baba’da suçsuz kadehleri mesela.
Onun kalbi yok dediğimde, ‘Yoh ağam o ele deildir’ demezsin daha .
‘Dema ağam, bele deyir beni üzirsen..’
‘O da severdi beli ki işi çıhti ‘deyir ya böyük usta…’

Kalbine saplanan paslı hançerlerin aşkına
Her nefes alışında derine inen o yaranın hatrına.
Güttüğün binlerce koyunun hatrına..
Muhammed Mustafa’nın aşkına
Sakın bir daha onun adını anmayasın yanımda.

‘Demem ağam, alla billa aşkına demirem vala’
‘Musa’ya ve Davut’a yemin edirem demirem daha.’
‘Ama ağam son bir laf daha edirem ele anmirem adini bi daha..’
‘Ben oni, görmeden sevmişem ya,’
‘Oni, görenlerden daha fazla sevmişem Alla bili ya…’
Haa bi de Tan Taşçı’dan Yalan şarkisi de ona hediye ola..
İmza:Kasedci Mustafa.

(Çobanla Sohbetler-1)