Koca Öküz
“-sabah serinliğinde nadastaki öküzleri
boyunduruktan bırakırdık kuşluk vakti”
iki tekerlek üstünde sap yüklü kağnı
ikizkenarüçgenin tepe köşesinde de
koca öküzler vardı
tarlaya tekerlekleri batıran,
yolda çiğilleri ezen yüklü kağnıyı
iniş-yokuş demeden sapları
harman yerine taşırlardı
öğle sıcağında çaresiz hayvanlar
bu defa da harmanda dönmekten usanırlar
taneyi serpine, samanı-samanlığa taşırlar
gençlerse nallanırlar, kocamışlarsa satılırlar
celep[1] '-çok dedin arkıdeş len
varıp-gedip de ben bunu
çifte goşmecen'
bir yandan da dişlerine bakmaktadır
ama sözde çifte koşmayacaktır
buruk bir bakışma
ala öküzle aramızda
bir mahsunluk çökmekte
ikimize de
ne de olsa
onca yıldır
kahrımızı çekmekte
dün çift süren,
kağnı çeken
dövene yüklenen
sap, zahire, saman
tarlaya gübre
değirmene unluk çeken
kışlık çalı
ev yapılırken taş taşıyan
ve artık
kasaplık olan
ala öküzle
vedalaşma zamanıdır
yıllar yılı,
bir köşesinde yattığı
ahır artık dardır
kağnılar dolusu
saman çekip doldurduğu
samanlıkta saman azdır
yıllar yılı
hizmetinden kalmadığı
çiftçiye göre de
artık kocamıştır
ya da
falancada
“eyi bi dana var”dır
koca ala öküzün,
koca koca gözlerinden,
koca-koca kahredici yaşlar süzülür
kuyruğuyla at sineği kovalar
başını bir o, bir bu yana döndürür
ben naçar,
koca ala öküzüm naçar
yazın sıcağından değil,
göğenin ısırığından
atsineğinin ısrarından değil
nodulun sızısından
arpa tozunun
kaşındırmasından
hiç değil
işin zorluğundan,
tekinin yan yatmasından,
yükün yuğmasından[2] değil
tarlanın anızından[3],
takmasından[4] hiç değil
kağnının ağırlığından,
yolun yokuşundan değil
sabanın boyunduruğundan
zelvenin sınırından değil
övendirenin nodulundan,
samanın kırmasızlığından,
hiç değil
insanın vefasızlığından değil
ahırın darlığından,
samanın kıtlığından
kırmasızlığından değil
'artık kasaplık' olduğundan hiç değil
işe yaramayacağından
artık;
hizmet edemeyeceğinden
çiftçinin gönlüne giremeyeceğinden
sahibinin işine yaramayacağından
yaşlandığından
kuyruğuyla at sineği kovalar
boğazında bir şeyler düğümlenir
salyası akar
kuyruğunu sallar
geviş getirir
zaman geçirir
zaman
[1] celep: hayvan alım satımı ile uğraşan
[2] yuğmak: burada inişe doğru zorlamak anlamaında kull.
[3] anız: ekinin tarlada kalan kök kısmı
[4] takma: tarlada ot ya da ağaç köklerinin sabana takılıp sürmeye mani olması
İbrahim ÇelikliKayıt Tarihi : 6.10.2010 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!