uyanışların şaşkınlık oluşu ne zamandı
buhardan arzular uzun ateşte yeniden su
su perilerinin dokunduğu orkideler yosunlar
rüzgarlar vardı. diniyorlardı. kalbim ölüyordu
ölmek. bir saate dönüşmek
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Zayıf bir bedene hapsolmuşuz
Paskal 'İnsan yetenekleri bakımından büyük buluşlara imza atabilecek kadar donanımlı bir varlık iken bedensel olarak bir saman çöpü kadar zayıftır' der. Bu söze insanın, kullukla büyüyen kişiliğini ve gelişmişliğini de ekleyecek olursak insanın zayıf bir bedene hapsolmuş güçlü bir varlık olduğunu söyleyebiliriz. Bu, ondaki gücün, ruhsal zenginliğiyle, iyilik ve erdemleriyle kaim olabileceğini de gösteriyor. Zira insan, yetenekleriyle kendini keşfeden, dünyayı dönüştüren bir varlıktır. Fakat bedensel olarak, küçük bir mikroba dahi yenik düşebilecek kadar zayıftır.
F.T. Alıntı
siirler aglar sairler aglar mi sandin sen etmez senin ardinda..
çalintilari ile alip degistirip boyalayarak uydurmaya çalistiiklarindan baska
alip bir bakiniz basindan harf edeceklerden birini bulana benden bir ay tatil
..........
sormazsiniz ustelik bilirim de hani bunaklarin neyi olur ki bunakliktan baska
dem dem sozdur ozdu rki edilir sevginin omuzundaNdir sevda asiktir àsk/a
..........
akildan pasli teneke bunaklarin bulanikla farki degil farksizligi var
dalina budagina ..çiçegine yapragina can verir ..can o agaçlar
..........
dallarini kirip çiçegini koparip insan insanligi yererken alçaklar
gun bilmez gunes bilip sevmez ki karanlik'kus'laridirl saçmalar
..........
neyin nesisin ki ne ettin eline antolojinin olugezer halinle oldun olali
ki alip neyi nasil çarpsin kosele derisi etmez suratina okkali okkali
.........
Su perileri ve otları hışırdatan kablubağa, ötelere kaçan tavşandan daha önde giden şiirine başarı dileklerimle.
ismini baskasina kosma DUR
aynasinda gordugunu kendisi sanmaz
soz etsem ozunu degil harf anlamaz
baskasina kosarak ismini saklayamaz
ne DEMIS ISE o'dur KI yakismaz ER olana
saçmanin saçmaliklarini alip tekrer etmek
Eğer isim değiştirip kılıktan kılığa girip uzun uzun saçma yazı! .. lar yazanlar yüzünden birgün dönmemek üzere gidebilirim.Yöneticiler bu soytarılara neden göz yumarlar anlayamı/yorum.
Karşı cenahtan Bir Naci abim birde Hasan abim,Ortadan Behlül hocam Bizim cenahtanda malum iki üç kişi olmasa
bu çıkmaz sokağa hiç ama hiç uğramıyacağım.Arkadaşlıktan öte akraba gibi olduk sanki.Görüşmeden konuşmadan azda olsa sık sık sohbet etmeden geçemiyorum vesselam.
insanı doğayı içselleştiren şairin, görselliği başarıyla ördüğü diğer bir şiiri...
üzüntülü ve kederli olabilmeyi başarabilmiş büyük çoğunlukla..
anladığını gördüğünden, anlatabilmeyi de;
Dört Dilsizin Ateşli Tartışması
Kentin en sarı saati bu: üç yavru köpek
taksileri azarlıyor;
ince havlamaları doygun kederimizin.
Sesgeçirmez gürültü
Sesli harfleri olmayan bir dil
bu fanuskent.
Or'da dört dilsizin ateşli tartışması
Orada, alüminyum yapraklı ağaçların
hışırtısı altında:
Kaşlarıyla bağırıyorlar.
Parmakları öyle çok ki - o sessiz harfler -
(Biri kızıl saçlı, çok çilli elbet!)
Ah, katı kent yumuşak akşama yenik düşse! ..
Orada, onlara dehşetle bakan biri var
varlığının şiddeti
söz boşluklarını seğirtiyor
Alüminyum yaprakların hışırtısı altında
kurşun meydan çok ağlamış
bir çocuğun gözleriyle bakıyor:
Hınçla susmadan önceki son hıçkırıkları işte
uzaktan histerik bir kahkahaya benzeyen
üç sarı köpek.
Cem Uzungüneş
aldirma ovundugune koy gitsin deve/yi
neren dogru ki deyip olasi sikistirma ha
rehberin kimdir de dur gostersin esegi
dur dinle saçmaliklarini pesine de gul ha
dunyanin en akillisi kimmis gorsun yedegi
........
muhterem mubarek yaratmaktaN ustlerine yoktur
zelillerin birer ikiser sayilacagina inanma ki çoktur
kalk vede
de
..ki
insan dusunendir hurafeye safsataya karni toktur
akli var fikri var feràsetten gayrisina meyli yoktur
dize dize dizer soz eder ozden anlamayan kokutur
ki aynasidir siir sair gerçegin kalani ormanda da çoktur
............
karistirma ki kokusu çikar benden soylemesi benzeri....
dem eder demdasi ile erinde eren soz oz bilen..
sozumu iyi dinle ey Nurani Nurani
kendin bilir yerli yerine soz edenle
var sohbet et muhabbete gir hani
soz edilmez ardil artigindan gelenle
havalandi bak gene deli bu gonul aldirma dost aldirma
sakin ha sakin .! sularina olsun Lokmani dahi banma
insana insanliga degil seccereleri zevatin çula yama
tanri budur desen kalksan inanmazlar bilki aldanma
iki mani yakin da çockla'r uyusun
uyanislarin saskinliklari
zaman zaman buradaN
ALIP KENDINI gosterir
uzun ates/teN buhardaN
arzular yer yerinden yeniden
ISLAKLIGI nedendi su neydi
orkideler yosunlar yavru baliklar
deniz vede mehtap
ruzgàrlarIN esliginde/ydi
DAG eteklerini doven dalgalar
belenen bos besikleri animsatir
irili ufakli koylarinda denizin yan yana
dizilen onlarca taka bot yat ile satir satir
yukunu-yolcusunu bosaltmis direkli gemiler
kaptan kalfa vede yuk yolculurini beklemekte
denizin dalgalari ile ruzgàr dindi kalpler oluyor
deniz mehtap tuz su ruzgàr kalfa tayfa kaptan hepte
bir bir saate donusuyor tik tik tak tik tak edip duruyor
ozgun ozgul bir agirlik ve nabiz yeniden bir dirilis arzular
buhardan arzular uzun ateslerdeN islakligi gokyuzu su/yun
SALGI BEZLERINDEKI ALISKANLIK TANIDIK OZ BIR DIRILIS
akil fikir feràset ile edinmeli ki anlasin nedir ne degildir bu gelis gidis
Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta