Kaş Toros ve Yörük üstüne

Kedife yaylasını bilir misiniz
Ben de bilmezdim
Kaş a gitmezden önce
Ya Adalı Ramazan ı
Mintanı en üste kadar iliklenmiş
Onbaşısını en iyi tanıyan er gibi
Eller aşağıda
Boynu belli ölçüde eğik
Babası da Toroslarda saz çalan
Adam mı adam
Ama bir ayağı olmayan
Ramazan
Kimine göre Yörük
Kimine göre savcı
Kimine göre de
Çarıklı Akubat
Bana göre de
Kedifenin hakimi
Bir de kasabı vardı Kaş ın
Şapkası yan durup
Bıyıkları
Yukarıda buluşan
Ya koyun keserken görürsünüz
Ya da diskoda acayip dans eden
Karısı evde ağlasa da
Turist karıların gözdesi
En hayran kaldığım araştırma da
Açkıcıların açlıktan
Terk ettiği bu yeri
Kurtların her gün
Bir davarını yediğini anlatmıştı
Adalı Ramazan
Avradının nerede yaşadığını sordum
İki bin davarıyla
Kedife yaylasında olduğunu söyledi
Adalı Ramazan yoldaşımızdı
Bayındırın alt kesiminde
Keçiler sürülerinin yanından geçerken
Taşın başında
Elinde Adalı için çorap ören
Bir kadın göstermişti
Benim avrat diye
Güzlemişti hava
Sabaha karşıydı Kedife ye vardığımızda
Çadırına davet etti
Yörüğün misafirperverliğinde
Arabada kalacağımızda ısrar ettik
Arkadaşım Süloyla
Bir saat geçmeden
Arabanın camı çalınıp
Sofraya davet edilmiştik
Yörük çadırına
Kedife yaylasında
Tam paldır küldür aralamışken
Çadırın kapısını
Ben de Sülo da put kesildik
Bir saray nezaketinde
Belki de daha temiz
Tereyağının bile
Bir tabakta görünürdü öbür ucu
Anlatmakta özürlü bile sayılırım
Bu Toros u
Bu yüreği
Bu insanlığı