Karşıyakalı Dürümcü Recep Abi
Eski semtimizde çocukken bir dürümcü vardı adı Recepti
Nohut dürümü kızartma yapar aratmazdı annemi
Alıştırdı bizi güzel doyumluk ayaküstü lezzetlere
Değişmezdik hiç bu tatları közde kızarmış piliçlere,etlere...
Aradan epey yıllar geçti o özlediğim dürümcüye gittim
Dürümü yerken'' Recep abi niye yok'' diye sözünü ettim
''İşi bıraktı'' dedi adam duraksayıp duygusallaştı üzüldü
Yediğim lokmalar sanki üst üste boğazımda kaldı dizildi
Öğrendim Üç yıl olmuş Recep abi bu dünyadan göçeli
Hatıra kaldı damağımızda tatlar, kulağımızda neşeli sözleri
Herşeyin sonu var derdi demekki onunkide oymuş
Herşeyim sizsiniz derdi kimsesizler mezarlığına konmuş
Aradım mezarlıktaki yattığı yerini usul usul sessizce
Gülerek anlatırdı herşeyi üzmezdi bizi o yaşta derdiyle
Toprağına seslendim ''niye bizi aç koydun yemeğinle sözünle ''
Recep abi gülüyor sanıyorum bir dürümcü önünden geçince..
Sessiz esen rüzgarın hızı arttı ağladığımı görünce
Hatırıma geldi o günlerde sözleriyle bizi boğardı sevince
Neden sonra beni nedensiz bir hıçkırık tuttu
Geldiğim durum gibi oldu rüzgar gözyaşlarımı kuruttu...
Niyazi SakarKayıt Tarihi : 12.5.2009 16:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!