Karşıyaka Sahilinde Akşam

Akşam güneşi denizi yalıyor ufukta kırmızı
Yüksek topuklu eski bakireler deniz kıyısında
Martılar yine dünden kalmış şoparlar
Şarkı söyleyip karşılıyorlar gemileri gevrekle
Denizi köpürtüyor kızların etekleri
Küçük burjuva özentisi başlarını da örtmüş(!)
Elinde küçük bir olta kocaman kovası umudu büyük
Şarap şişesi de yanında sinekli yarım
İçinde yüzüyor küçük bir balık
Bir tramvay sesi büyüsünü bozuyor romantizmin
Arabaların seslerine karışıp mazotlu iyot kokusu geliyor
Gün batımı terasında değişen bir şey yok
Sarılmış gençler sevdiğinin sevgisini izliyor gözlerinde
Kim bilir hangi rüyalarını yaşıyor mutluluk
Balıkçı barınağında kerahat vakti
Açılmış çakma rakılar mangalda kül bırakmıyorlar
Her biri başka macerada rakı bardağında balık olacak
Yarın en büyük balıkları onlar yakalayacak
Bağ bozumunu hatırlatıyor yanmış çimenlerin sarısı
Üzerlerine dağılmış bal arıları öbekleri
Örtünün üstünde serilmiş tabaklarda yemek
Peynirle kavun geceye gizlenmiş
Yalancı dolmalar, zeytinyağlı sarmalar, köfteler
Salatalar böreklerde emek
Semaver tıngırtısıyla haydi buyurun diyor
Yemeğin üstüne çay keyfine çağırıyor kaşıklar
Deniz ufukta sessizce güneşi yutuyor
Yürüyüş yolunda meltem esiyor
Bir çocuğun balonu ay dedeyi özlemiş ağlıyor
Diğeri soğuk su satıyor çıplak esmer ayaklarınla bağırıyor
Kaşık çatal seslerini boğuyor müziğiyle rengârenk
Karşıyaka da akşam masalarda oturuyor
HÜSEYİN SERT