Karşılaştırmalı Şiiri - Mehmet Çoban

Bence her şeyi tersine çevirmek gerekiyor
Vallahi, insan ibreti âlem olsun istiyor

Hani, savaştan haddini bildirmekten söz edenler var ya
Hepsini toplayıp, otuz gün eğitim, sonra süreceksin dağlara
Televizyon köşelerinde, sıcak evlerinde söz etmek savaştan
Veya üniversitelerde kariyer yaparken,
Gazete köşelerinde her gün dedikodu ile uğraşırken
Ölüm ne demekmiş, süreceksin dağlara öğrenecekler
Bakalım o zaman, savaştan söz mü edecekler

Aynı şeyi savaştan söz eden partilere
Partililerin üyelerine, yetkililerine
Hepsine yapacaksın, “savaş istiyorsunuz ha!
Haydi, buyurun eğitime, sonra dağlara
Sen Türkçülük yapan, sen Kürtçülük yapan
Barış yerine savaş mı istiyorsun işte dağlar oyalan
Çıkın şehirlerden, kasabalardan köylerden
Dağlarda savaşçılık oynayın kimseyi rahatsız etmeden

Siz silah tüccarları, siyasi çıkarlar peşindekiler
Haydi, buyurun sizde, var mı arka plandan hareket etmeler
Sizde namlunun ucunda, roketlerin, bombaların altında durun
Sıkıyorsa vurgunlarınızı birazda oralarda vurun

Hani, öyle değil, bu beyler şöyle dört ay dağlarda dursalar
Her türlü sıkıntıyı, zorluğu, bir nefeste duysalar
Nöbet tutarken, alınlarına yiyecekleri kurşunun
Veya yürürlerken üzerine bastıklarında patlayacakları mayının
Kokusunu, vızıltısını, gürültüsünü hissetseler
Karabasanlarında rüyalarını görseler

O zaman acaba televizyon köşelerinde
Bilmiş, bilmiş konuşmaları gelse dillerine
Meydanlarda konuşmaları gelse önlerine
Vurgunlarıyla kazandıkları gelse hayallerine
Söyleyip salacaklar mı havaya
Yutkunup hayır mı diyecekler yoksa

Bence tersyüz etmeli yaşamı
Atılan, sıkılan palavraları
Sıkanları, atanları, vuranları
Gerçeklerle karşılaştırmalı

Desen ki onlara,
Haydin savaşa inançlarınız uğruna
O bol keseden atıp tutanlar kaçarlar Avrupalara
Hani padişah kaçtı diye atıp tutanlar varr ya
Onların kaçışı padişahı bile geçer hiç bakma

Yine kalır kavga köylü çocuklarına
Saf, inançlı, gariban halka
Zevatı efendiler toplarlarken parsa

31.07.2010 – İzmir