Divani
israfili erzurumdan sürmüşsüz
istanbulda kendisine köşk almış
iki koltuk bir kanepe almışsız
utanın zavallı ne güne kalmış
boynuna bağlamış kalın urganı
kendisine mesken etmiş bir hanı
kirli yastığı var eski yorganı
kahve köşesinde perişan olmuş
Selami yağar
utanmak bizim mi onumu hakk kı
kendinin serini gurbete salmış
terk etmiş sılayı herhalde baki
kendisine yeni bir diyar bulmuş
Divani
odunun yok ise ateşe yanma
bir dakkada yazar beş on muamma
sümmani babadan büyüktür amma
bugün bir kişiye sazını çalmış
mustafanın kahvesini yer etmiş
kırık sazı kendisine yâr etmiş
eli boş dönmeyi belki ar etmiş
fakir deryasının dibine dalmış
Selami yağar
Tavrımı koyarım sıladan yana
Sümmani de tay olamaz ona
şunu samimice söyleyim sana
meğer söz dinlemez asi kul olmuş
Divani
mitil atmış karlı dağlar ardına
hiç bir tabib çare bulmaz derdine
yaz gelince dönecekmış yurduna
tecelli zannetmiş mevladan bilmiş
Selami yağar
Bana dediğinde çok idi kârı
diyelimki gerçek olsun şu yarı
yoksa hep mi bozmuş gerçek ayarı
ya da memleketi defterden silmiş
Divani
bilmem ki ne yazmış levhü kalemi
boş boşuna dolaşıyor alemi
parayınan zor alıyor selamı
bugün kul divani yanına gelmiş
Selami yağar
hayırdır yanına geliş sebebi
ne imiş gurbette kalış sebebi
bu kadar sıladan yılış sebebi
Selamiyi başka fikire salmış
Cemal DivaniKayıt Tarihi : 20.6.2011 02:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!