bir yerde biliyorsun seninle karşılaştık
ben bir daldan kabuk gibi kuruyorken toprağa
sen bir dala yaprak gibi yürüyordun topraktan
özsuyunda kar suyu,yolun bahar, zaman pul
bana altın,güz makasın ağzındayken kefen çul
ya ben anlatsam yeşil,ya sarıyı anlasan
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bence günün köşesine mazhar olacak niteliklere sahip bir şiir değil.
En az on kere okudum.Yanlış duygulara kapılmayayım diye.
Son zamanlarda seçicilerin bir tatile gitmesi ,ya da bu hususta eğitim görmeleri şart.
Kusura bakmayın anlamıyorsunuz bu işten,anlayanlarında yolunu kesmek için kılıç,kalkan geziyorsunuz.
İdol ile idolojiyi bir birinden ayırt ediyorsunuz ama işinize gelmiyor veya getirtilmiyorsunuz.
Çek kayıkçı kürekleri Göksuya.
Gökten düştü üç elma?
Saygılarımla...
'duygudan yırttığıma,düşten mürekkep katıp'
Veee, umarım hiç bir aklı evvel bu şiiri besteleyip kulaklarımızı paramparça etmez...
içimde kalmıştı, söylemeden edemedim.
Sürçü lisan ettikse affola....
yürüyorken(!)... yürüyorkene: kerikenekertenkele.....
Korkunç kakafonik bir kelime...
'ben bir daldan kabuk gibi kuruyordum toprağa'
Türkçeyi iyi bilen üstatlar değerlendirsin bu dizeyi; ciddi bir ifade açmazı var, hakeza bir üstündeki dizede de 'çağrışım'ın çanına ot tıkanmış...
B e ğ e n m e d i m, günün şiiri demeye mecbur da değilim.
vesselam
bir yerde biliyorsun seninle karşılaştık
sen bir dala yaprak gibi yürüyorken topraktan
ben bir daldan kabuk gibi kuruyordum toprağa
tebrikler........
Sanki Aşık Veyselden esinlenmiş.Güzel bir halk şiiri gibi olmuş.Şairini kutluyorum,başarılar diliyorum.Tam puan veriyorum.MÜNADİ-Edb.Öğrt.
kutlarım hoş manidar hemde bu kadar özlü dizelerde. şiir bu olsa gerek.saygılar.
kutlarım
''yalnız söz'üm kaldı gençliğim gibi duran
duygudan yırttığıma,düşten mürekkep katıp ''
Şairin zamana yenilişini ve bu duyguları biraz da karamsar bir bakışla anlatan en kalıcı mısralar...
Sevgi ve saygılar
Fikret Şahin
İp
hüzün ustamdır benim,acının çırağıyım
sağlam bir ip ver dedim yaşamın ustasına
çürük bir yumak verdi,çektikçe kopuyordu
koptukça damarıma kör düğüm atıyordu
çiçekten bir ip dedim baharın ustasına
yağlı bir urgan verdi boynumun ölçüsünde
hüznün kuru dalında müebbet asılmaya
ipek ip ver dedim kanat dokuyucusuna
yerden uzaklaşmaya,serçe yeğniliğinde
rüzgâra tırnak oldum,uçurum kazımaya
Ömer Faruk Hatipoğlu
evet şairin bir şiirini okuyunca anladım
kuru dal
ve kabuk meselesini
şimdi anladım sarının ıztırabını
bu şiiri daha güzel bence
saygılar
bu karşılaşmayı anlamaya çalışıyorum
özsuyunda kar suyu,yolun bahar, zaman pul
bana altın,güz makasın ağzındayken kefen çul
ya ben anlatsam yeşil,ya sarıyı anlasan
ben kendi nefsime şiiri burda gördüm ve anladıklarım burdaydı
giriş ve final kısmını inanın hiç mi hiç anlamadım
bir ara anlar gibi oldum
sonra yine dağildı konu
yaprak
kabuk
dal
toprak derken
güneşle tohumun karşılaşmasımı acaba
tohumla suyun mu
yoksa
kışın silinip baharın yazılmasımı takvime
ne bileyim işte yazmış şair o an hangi duygu yoğunluğundaydı kim bilir
sanki birazda neyse ...!
kutlarız adet üzre
emeğe saygı adına
saygılar
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta