alaca karanlıkta beklerken avlu kapısında
ten kokusu hayallerin gelir önüme
yetmiyorsun küçük kalp çarpıntısına
sen bensiz,ben sensiz,neredesin,ne yaparsın
ellerimle ararken ateş buz oldu avuçlarımda
sergen evinde giydirdiler beyaz elbiseyi
gökada da ağlıyor,gölete çevirdi avluyu
baharının en genci,verimli bir fidan
kendi yandı gözü miraçda
bir mekan seçmişsin kapıları açık
yüzleri kireç taşına dönmüşleri
davetli davetsiz cümle alemi çağırırsın
yeşil ışığın aydınlattığı yoldan
benmi geçtim,yoksa senmi
karşı kıyıya sandukalı saldan
her gece beklersin nefeslerden dua
gökçenin suyu herkese yeter bildik
çocukluk rüyası bedenime giydiğim
yıpranmış kestirmeden
yol uzun olsada
nerede kaldı zamanın güzelliği
hangi dil konuşsa hasret
sıla duygusu yaşıyor insan
ana adı toprak
baba adı hasret
memleketi gurbet
kara taşa yazılmış yazgımız
çalı dikenlerinin arasında
felek mekiğine dolamış birkere
gözü kör belkide aramızdan esen
yurdundan örüğünü koparmış
masum görünüp nankör olan fırtına
isa çelebi-SAMSUN
17-06-04
Kayıt Tarihi : 30.12.2009 19:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Babama olan özlemim.Çünkü babamı 4 yaşımda kaybettim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!