bedbin bir aynanın çürük dilinin çençen yansıması günler
geçtim zihnimin loş karanlığından ve utangaç merdivenlerinden
kalbimde maziden kalan yaralar ve kurşun izleri
topladığım tüm bulutların gözlerinde
cümlesi devrik yağmurlar
sevgisiz ve ilgisiz günlerin
dudağından savrulan uçuşan çalgın düşlere bakın
her biri katıksız dert her biri umutsuzluğun çatal diş izi
gözlerimde hüzün demetlerinden fışkırmış bir ağaç
sol yanımda çiçeği burnunda bir zona
sesimde çağlayan dereler bulanık rüzgârlar
bir denizin üstünden uçarak topluca gidiyoruz
aynalı ladinlerin ve kızıl köknarların uç noktalarını selamlayarak
dünya boş bir avuntu günler aylar ve yıllar
zamanın elinde sıkı sıkıya tuttuğu yeknesak
bir oyuncak
bende damalı damağı dili kıvrak
bir kedinin mıy mıylığı
..........
uykularımı ve rüyalarımı
sürgün ettikçe sivri uçlu kanyonların dip boşluklarına
her yere çakılışımda toparlanıp hızla ayağa kalkarım
tek bacak üstünde keserim cezamı
latifesi bol kelimeler biriktiririm dilimde
kendimi göğe taşımanın merdivenlerini dizayn etmek için
içinde bir ben bir de selamı merhabası
eksik aşklar
insan
kendi başına olmanın bozgunluğunu hıncahınç yaşarken
sevilip sevmenin de hiçbir önemi yokmuş zaten
ruhum sıyrıldığında benden geriye ne kalacak
dalından düşen bir yaprağın çektiği ezanın
şeceresini tutan zamanı umursamaz toprağın
halleri üzerimde
kuşlar hizalı bir şekilde devamlı uçabilir gökyüzü bunun için var
yaşamı ve hayatı önemle dikkate almak sakıncalı bir gösterinin ayak eğrisidir
bir uçurtma karnavalına takılarak ivme hızımızı düşüren kısa bir yolun
s a b a h akşam o r t a s ı n d a y ı m
............
2512202406:49
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 26.12.2024 06:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!