Karl Marx'a Benzeyen Şarapçı Abi Şiiri - ...

Emre Yücesoylu
21

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Akşamüzeri sahilden biraz uzak, denizden çıkan insanların kumlarını da getirdiği, beton yolun iki eski bankından birisinde oturuyordum. Hava kızıla vurmuş, yıldızlar silik silik görünüyor. Güneş son demlerini yaşıyor, deniz karanlığa gömülüyor. Öğlen kalkan ve denize gelen insanlar yavaş yavaş toparlanıyor. Rüzgar hafif hafif sıcaklığı belli olmayan bir şekilde esiyor. İskelede yüzenler çıkıyor, demirlere havlu asılan yerlere oltalar konuyor. En fazla böyle betimlenecek bir gündü. Ben tahta bankta, biraz üşüyerek öylece güneşi izliyordum. Ceket alıp almama kararının pişmanlığını daha yeni kafamda bitirmiştim. Diğer bankta bir çift havlularını sarmış, çantalarını topluyordu. Düşüncesiz şekilde etrafı inceliyordum. Ayakkabıma kum girmiş ve bir yandan yere atılan izmaritlerin pamuğunu çıkartıyordum. Birden sahil yolundan saçları ve sakalları uzamış ve kırlaşmış şarapçı geliyordu. Kendi kendime ''aha Karl Marx ölmemiş'' sanki hiç kullanılmayan bir şaka yaptım. Güldüm de. Belki biri yanıma oturur veya oturma ihtiyacı olur diye bankın tam ortasına oturmadım. Bankın sol tarafındaydım. Karl Marx'a göre bir espiri haha! Marx abimin elinde yetmişlik ucuz şarapla yaklaşıyordu. İlk bankı teğet geçerek yaklaştı. En sonunda benim banka gelince ''oturabilir miyim genç'' dedi. Tabii dedim ben de sonuçta bu bank kolektifleştirilmişti. Haha. Şarabından yudumlanıyordu Karl Marx abim.
-İşte hayattayım.
-Efendim abi?
-Yok sana demedim kendime dedim
-Anladım
Bir süre söylediklerine cevap vermedim. Bana da bir şey demiyor gibiydi. Cebimden sigara paketini çıkartıp ona da ikram ettim.
-Sen neden buradasın, sevgilin veya arkadaşların yok mu?

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta