tılsım kaplı pelerinini zamanda
bir o yana bir bu yana savurdun
öksüz bulutların tane dolu ağlayışlarında
köksüz bir çınar ağacına kavuştun
söyle şair sen ordasın ben burada
kelimelerimiz benziyor ufaktan ufağa
dertlerimiz de hemen hemen aynı
sadece; sen oradasın, ben burada
bin yıllık şiirden
bir şair ile dertleşirim
anlamaz derdimi hünkar-ı reaya
beni dostum, sırdaşım şair
karınızın ölümünün içimde burukluk oluşturduğunu söylemeliyim
ne hoş ki siz de şimdi toprak oldunuz
hoş değil elbet ama yol belli yolcusuyuz
gülmekten başka ne var yolluğumuz
toprak üstünde kavuk kaldı
kavuğunuz kaldı
bir de şiiriniz kaldı
benden bin yıl sonraya
ne mi kaldı dersen
derim
nemi kaldı şiire akan gözyaşımın
bin yıllık geziden sonra
güneş tepedeyken sayfamda parladı
Kerem Engin 2
Kayıt Tarihi : 21.5.2025 19:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!