Karışık Şiirler Şiiri - Naki Aydoğan

Naki Aydoğan
1319

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Karışık Şiirler

İnşaatçılar İnsanlar

İnsanca bakar ama kızdırma hayvanca döner
İstediğini yapmak ister
İstediğinin yapılmasını da ister
Yaptığı istediğini karşılar mı derdi büyüktür
Susar konuşmaz çok haklıdır.

Çok haklıdır ama kimse gelip onu kaldırmaz
Kanı bir şarap gibi yıllanır
Biri bir şey desin biri bir şey istesin dili yığılır yere
Aklı dilini yer kelimeler kopar cümle dağılır
Bu adam benim.

Adam adamı ister mi biri yol biri yolcu
Yol gider yolcu durur
Bir işe vardın mı hadi kolay gelsin derler
Elleri iş yaparken kelimeler ağızlarına gelir
Cümleler kollarında uzar

Bu arkadaşlık benim hayatım
Biz ikimiz kalıpçıyız inşaat kalıbı çakar beton dökeriz
Aha bunlarda demirci demir döşer demir bağlarlar
Şu gelenlerde elektrikçi tesisatçı biz duvarda öreriz
Ama sıva yapmayız sıvacılar Vanlı.

Bu kızda inşaat mühendisi güzel kız değil mi?
Biz inşaatçılar ona hayranız saygıda kusur etmeyiz
Bu panoda elektrik panosu geçen ben elektriğe çarpılmıştım.

Burası Yağmuristan

Yağmurdan gelen adamlar var
Yağmura gidecek çocuklar hazır mı?
Burası Yağmuristan
Yağmurdan gelir adamlar yağmura gider çocuklar
Sudan adamlar sudan çocukları
Kadın kardır buralarda Karistan’dan yağarlar.
Buz tutmuş ninem yağmur oğullarıyla gözü parlar

Çocuklar denizlere karışacak okyanuslara varacak
Buzullara varacak bir gece kar yağacak
Sevişecekler havada
Yağmur yağacak sonra kar yağacak buralara
Bembeyaz kar beyaz örtecek kadınlarımız buraları
Yağmurlarla adamlar geri gelecek eriyecek karlar
Can evlerine çekilecek yağmur adamlar

Bu akarsu yağmur adamların elleri kolları
Bu köpürmeleri kardan yadigâr sevgilileri
Kuyudan su çekelim yağmur adamların başlarını
Biz kimiz yağmurdan kardan dönüşmüş insanlarız.
Yağmur adamların gelmelerini gözleriz
Kardan kadınları özlemle bekleriz
Kardan adam yapar yağmurdan kadın dondururuz.
Buz ister misin içimizde erisin sıcacık kanımız aksın.
Sarhoş olalım mı yağmur kar karışık yağalım mı?
Karanlık çatlasın şimşekler çaksın şafak söksün.

İki Boğaz Burası

Anadolu’dan kalk İstanbul’a var.
Dünyayı gör martıların dilinde
Balıkların canında yaşa da bil
Dünyayı kurtaran iki boğaz burası

Onca halk varmış İstanbul’a
Onca millet geçmiştir âleme
İstanbul’un hikâyesi nice âlemdir.
Tarihin gümbürtüsü talihin uğultusu

Lodos eser yağmur yağar
Poyraz eser kar yağar
Geçim derdi eser göç yağar
Şan şöhret eser sanatçı yağar.

Bir ömür tırtıl hayatı yaşadım
Bir gün kelebek olup uçtum
İstanbul’da bir gün kaldım da.
Boğazın ışıltılı buğusundan.

Ölem İstanbul görem İstanbul
Doğudan bakıp batıyı görem
Batıdan bakıp doğuyu görem
Dünya âlemi bir olup dönem.


Ölse de Bir Yere Gitmez

Ölmüş mü?
Ölmüş olsa da bir yere gitmez ki
Dünyada gözükmez ama evrende kaybolmaz.
Bizi kendine kör etmiştir zaten.
Sen inanma bunlara ağlama olanlara çok
Çocuklar ağlamaz çocuktur.
Ağlar susar güler coşar uslu durmasına.

Ağaçlar çiçek açmış yaprak dökmüş mevsimler
Ölen içimize yağmış ve karışmış
Ağlayalım da ağlasın mı gülmeyelim de dursun mu?
Çiçekler açınca güleriz
Mevsim yaprak dökerken hüzünleniriz.
Dert etmeyelim dertli anılmasın durduk yere.
Hadi boğazda inelim balık ekmek yiyelim.
Canımıza can gelsin canlı analım.

İçelim mi?
Bence ölenin arkasından içmek iyi olur.
Gidenin arkasından su dökmek misali…
Benciliz be hem de çok benciliz ne yapacaksın
Ölenin arkasından kendimiz için ağlıyor.
Düşenin yüzüne kendimiz için gülüyoruz.
Hadi şerefe yıldızlar aşkına şerefe…
Bu âlemin sönmez mihrabına şerefedir yıldızlar.
Bu kadar yeter daha öleceğimiz çok.

Bir Daha Mı Geleceğiz Dünyaya

Geçen gün
Yaya geçidinde yeşil ışığın yanmasını beklerken
İki yaya ahbap olduk
Arabalara kırmızı ışık yanınca
Durmakta zorlanınca arabalar
Dikkatli olmak lazım dedi
Bir daha mı dünyaya geleceğiz dedi.

Şöyle ona bakınca
İkimizde insanız önce gelen sonra giden
İnsanlık kesitinde
Farkımız önceye dönmek sonraya varmak
Konusunda durduğumuz yerdir.
Yaya geçidinde bir durduk
Adım farkı önce sonra birlikte geçtik
Nefes farkı öncesi sonrası konuştuk
Aynı insanlığı öncesi sonrası olarak temsil ettik.
İnsan bir ve tektir.

Gelip giderek bu dünyanın yolcusuyuz
Canlı karşılaşarak da evrimseliz
Doğup ölerekten de kâinatın yolcusuyuz
Canlı olarak da bir ve tekiz.
Var oluş zamanı çoğuz
Birleşik alanda tek ve yekiz.
Allah varlığında yokuz birleşik alan sıfırız.

İnsanlık Durumları

Hakkı konuşuyordu biz dinliyorduk.
Onunla bir insanlıktaydık.
Ara ara aramızda konuşmalarımızla uğultumuzla
Parçalı insanlık durumunda kalıyorduk
Hak Hakkı’daydı biz onun varlığında duruyorduk.
Bir an bir haksızlık hissedildi ve kavgaya tutuştuk.
İnsanlık aramızda param parça oldu.
Benim burnum kanadı Hakkının gözü morardı.
Salim yere serildi, oldu bir şeyler işte.

Eğer insanlık çok olsa yani insan tek olmasa
Aynı zamanda canlıda tek olmazsa
Niye bir birimize karışalım
Karışmayız.
Misal Hüsnü ile Neslin kenarda duruyordu.
Onların insanlığı farklı temsil ediyorlardı.
Kavgaya karışmadılar.
Ve genel olarak insanlığı üzerlerine alarak
Duruma dışarıdan müdahale ederek
İnsanlığı kontrol altına aldılar.

Allah’ın varlığının kanıtıydı bu.
Hepimizin varlığı Allah’ın yokluğunda saklıydı.
Allah’ın yokluğunda koşullanan
Kargaşa durumunda insanlığa müdahale eder.
Ve kolluk kuvvetlerine haber verir.

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 27.1.2025 08:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!