Karının oğlagı
Rumi Takvime göre martın bitimi, nisanın başlangıcı bu gündür. Yalnız Kıştan bahara geçiş o kadar basit olmadığından marat ayında zaman zaman kış aratmayan günler yaşanır.Anadoludaki mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırırı deyiminin söylenmesine neden olmuştur. Bu göçebe insanlar için oldukca zor sayılır. Hele hele hayvancılıkla geçinen insanlar için dahada zordur.Bu insanlar, bu günleri takvime bağlar ve sayılı günler derler.
Her yıl keçilerini Martın sellerine kaptıran Hatuç nine martın gelmesini istemezmiş, fakat mart ayı gelir ve bildiğini okur alacagını alır gidermiş.Olacak bu ya! O yıl marat ayı oldukca güzel gider ve oğlakları sele gitmez. Hattuç nine sevincindenYüksek bir kayanın üzerine çıkar ve intikam almak için rumi martın son günü olan bu gün,gırgır gecercesine:
Mart kıcına parmağım
Zıp,zıp zıplar oğlagım...
diye sevinir ve oğlaklarını yayar
Buna öfkelene mart ayı nisana yalvararak üç gün öndüç ister nisan yalvarmasına dayanamaz verir. Mart habersiz yakaldığı karının oğlaklarını sağınak yağmuru ile üç gün boyunca yağarak sel alır götürür. O günden sonra bizim bu yörede, büyük konuşmanın ukala bir hareket olduğunu ve sayılı bir günü anlatmak için. Karının oğlakları sele gitmesi diye takvim verilir.Gercekten her yıl değilse çoğu yıllar bu üç gün yağışlı geçer. Takvim yapraklarında karı koca fırtanası olarak bizim bu yörede Karının oğlagı sele gitme kışı olarak yüz yıllardır söylenir dururu.
Gaziantepten sevgiler ve selamlar
Yıldırım öğretmen
Kayıt Tarihi : 12.4.2009 16:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu kıssadan hisseyi
gercekten beğenerek ve
tebessüm ederek okudum
paylaşımın için teşekkürler şairim
Selam ve
muhabbetlerimle...
TÜM YORUMLAR (3)