Rüzgarın uçuşturduğu kumlar;
Dans ederken havada...
Koşuştururken çayırların üstünde...
sevişirkrn coşkuyla o ılık meltemin koynunda...
Uzakta, o yağmurun ve nemin ağırlığından.
Gezginci..!
Gezgincinin şarkısı duyulur - pürüzsüz ve
okşarcasına.
Ama kimse onu duyamaz;
Ruhunu kaybetmiş o melek dışında.
Günlerin o anlamsız maratonunda! ?
Bakın, biri yolunu kaybetmiş! ! !
Alevlerin selamladığı o unutulmaz günde...
Bir Kelebek - takılmış dikenli tele.
Ah, o güzelim kaktüs.
... ve ansızın kapı açılır...
'Bu yumurtalar satılık mı? '
diye sorulur kabaca...
Perseustur bu!
Hayır (?) cevabını asla kabul etmez.
...meltem artık yorulmuştur...
ve kumlar dibe çöker, gölün üstünden.
ve...
bu sefer...
Gezgincinin şarkısı duyulur yeniden...
(usulca uzaktan)
... bu sefer herkes tarafından...
artık herkes durmuştur...
...
Kabus uyanır:
'Kimdir beni uyandıran? ! ? '
'... öyleyse başlasın o görülmemiş kaos! '
diye buyurur.
ve bir çığlık diğerine tecavüz ederken...
- Kaos başlar, devam eder ve biter.-
Kimbilir nerede o kabuğu yosun tutmuş kaplumbağ?
...
'Günaydın meltem...'
Ayhan GülerKayıt Tarihi : 19.7.2002 15:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!