KARINCA MENZİLE VARINCA
Gün doğmak üzere, şafak vakti söküyor. Sessiz çığlıklar beni çok uzakta bir menzile çekiyor. Hava hafif nemli ve soğuk. Erkenden başlıyor uzun sürecek bu yolculuk. Ayaklarım kaldırım taşlarını adımlıyor aheste aheste. Sabahın sessizliğini bozuyor. Minik bir kuşun neşeyle terennüm ettiği beste. Kendini dinleyen bu adam hiç duymuyor neşeyle öten o kuşu. Nefes nefese çıkarken şu yokuşu. Üç beş adımda acılar doluyor içine beş on adımda bir huşu...Durmadan ilerliyor kalabalıklar içindeki yalnızlık; kör sağır ve dilsizlik. Faruk Nafiz'in dizelerinde "Derinden derine ırmaklar" çağlıyor. Menzile ulaşma umudu onu hayata bağlıyor. Kalabalıklar içinde yalnız o kirpikler ağlıyor. Menzile ulaşma umuduyla "Yol alıyor hayatın ufuklarınca". Yorgun düşüyor günlerdir arzuladığı o menzile varınca. Yükseldikçe bir tepeden seyrediyor âlemi. Anlıyor ki âlem koca bir ülke. Kendi sanki bir küçük karınca. Hakikati görüyor menzile varınca.
Birdenbire vurdu gün isigi yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her sey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye basladi duman topraktan;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta