Muzdarip olma sakın, şanı yüce devletden
Vardı çok beklentimiz, temsili hükümetden
Halkın tüm umuduydu, oy verilecek sandık
Her kimleri seçtiysek, canımızdan usandık
-Beynimize su serpip, önce bir soğuttular
-Umudu yere serip, güzelce kuruttular
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok gerçekten çok etkileyici bir eser üstadım yğreğine sağlık heyecanın daim olsun
'Selam emeyeğine yüreğine kalemine sağlık tebrikler hocam saygılarımla yardan yar ve yardımcın olsun
Tebrikler yunus bey cok hos bir siir...begeniyle okudum
bu ne güzel bir şiir olmuş böyle gerçekten beğendim,ben bu şiirine puan veriyorum.
Güzel bir taşlama.Terikler B.Yasdıman
tek kelimeyle mükemmel bence. bu içerikte bi şiir gerçekten harika olmuş. kullanılmalı bence tamda zamanı aslına bu dönemler...
Çok önemli bir değer olan'sosyal,ekonomik ve temel değerler' ortak kazanımlarımızdır.Bu kazanımları,yok etmek isteyenlere karşı her zaman durşumuzu göstermek zorundayız.Hiç bir kimseye kendi istek ve arzuları doğrultusunda, temel değerlerimizi keyfince kullanma yetkisini vermeyiz. Bu çalışmanız, yorumuyla mesaj dolu bir uyarıyırı içermekte ve herkes aklını başına alsın demektedir.Şairin görevide bu zaten.Sizde bunu fazlasiyle yapmışsınız.Bu bakımdan, çok büyük bir iş başarmışsınız.Sizi şahsen kutluyor ve başarılar diliyorum.
Mürsel Adıgüzel
Çok güzel bir ironi, anlayana.Bu memlekette miletvekili olanları (bazılarını tenzih ediyorum ) ciddi bir şirket memur diye işe almaz. Miletvekili olmak için üniversite mezunu olmak, ne bileyim en az iki dil bilmek, kariyer, tecrübe bir alt yapı aranmalı. Politikayı menfaat sağlamak için değil, ülkeyi bir yerlere getirmek, yüceltmek için yapan insanlar olmalı. Akşam akşam beni de şaşırttınız neler söyletiyorsunuz. Nerede bulacağız öyle adamları, sadece devletin verdiği maaşa talim edip, ülke sevdasıyla vatana hizmet.
Kutlarım, saygılar.
Birol Hepgüler.
Karınca fil'i yutmuş, içmiş üstüne deniz
-Lağım künküne benzer, pekde kalın enseniz
Süper bir taşlama...harika dizeler...hele bu beni mestetti...10 tam puannn...
ZafeR...
Tebrikler. Benden tam not. 98 de ki hükümet için yazdığım bir çalışmamı göderiyorum. Bu hükümet için de Vakit Gazetesinde şiir ve yazılarım yayınlanmıştı. Yazı karakteri bu sayfaya uydurmak oldukça zaman alıyor. daha sonra inşaallah Yazarım. Kabirden Mektup adlı şiirime yazdığın yorma teşekkürler. Allah sizden de razı olsun.
Bu hükümet için de bazı feryatlar geçerli.
Selâm ve sevgilerimle
CUMHURYET
Cumhuriyet Bayramı kutladık,
Gördüm girmeden mezara,
Çağları bir bir yakaladık,(!!)
Verelim hakkını Sezar`a.
Okullara bak, çağdaş mı çağdaş,(!)
Aydınlar, aydınlığa koşuyor,(!)
Yalan! Bacıma açlmamış savaş,(!)
Hepsi de, mutluluktan uçuyor(!)
Çete mete yok, gül gülistanlık,(!)
Koca dünyanın hakimi olduk,(!)
Yağcılar seferde, elde yawdanlık,
Bütün dertlerin hekimi olduk.(!)
Kurşun sıkan; Mehmetciğime,
Hapislerde beyler gibi yaşıyor,
Eğitim hakları yok olur diye,
Devlet onu, imtihana taşıyor.
İnsan haklarında, bir numarayız,(!)
Hak eden hakkını, hemen alıyor,(!)
Özgürlüklerde ilk sıradayız,(!)
Avrupalı arkamızda kalıyor.
Piyasalar gıcır, keseler dolu,(!)
Dertler bizden oldukqa uzak.(!)
Her köyümün var, okulu yolu,(!)
Kimse kimseye kurmuyor tuzak.(!)
Gizli veya açık, olamaz yalan!
Kartel medyasi, dowrunun yeri(!!)
Yetim malı mı? Olmuyor talan(!!!)
Bu yüzden gidiyoruz tamyol ileri(!!!!)
31.10.98
Bu şiir ile ilgili 96 tane yorum bulunmakta