Karia Suresi Şiiri - Osman Erdoğmuş

KARİA SURESİ

Adını birinci ayetten alır.

KARİA: Dehşetli patlama, yürekleri parçalayan patlama, kıyamet saati demektir. “Sert nesne, korkunç olan, ses ve kapı çalan” anlamlarına gelir.

Nübüvvetin 4-5, yılında nazil olmuştur. Nüzul sırasında 30. Resmi sıralamada 101. Sırada nazil olmuştur.

Son saati anlatıyor. Zaten bize son saati Allah anlatabilir. Başka kim haber verebilir ki?

Bir avuç Müslüman’a karşı muhalefet fırtınalarının şiddetlendiği bir dönemde müminlere bir teselli, kâfirlere de bir tehdit oluşturmak üzere inmiş bir sûre.

Genel olarak üç türlü kıyametten söz edilir.

1.Bireysel (ferdi) kıyamet: kişinin ölümü kıyamettir.

2.Toplumsal kıyamet (içtimai): bir yerde ahlak bozulmuşsa, fakir, fakir gibi yaşamıyorsa, ebeveyn yetkilerini evlatlarına devretmişse o toplumun çivisi çıkmış kıyameti kopmuş demektir. Hadislerde anlatılan kıyamet genel olarak bu türdendir.

3.Evrensel (kevni) kıyamet: tüm kâinatı etkileyecek olan kıyamettir. Hem kontrollü bir dağılışı hem de yeniden var oluşu anlatır. Zira kıyamet, kalkış demektir.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

1. Yüce Allah, sanki bir top güllesi gibi tek bir sözcükle başlıyor. Yüklemi ve sıfatı olmayan, tek başına bir kelime "Karia".

O korkunç patlama. RAD 31

"Kâri'a" Kıyametin isimlerinden olup kalpleri endişelendiren kulakları patlatan bir patlama.

2. Ve arkasından dehşeti daha da artıran bir soru getiriyor. "Nedir o gürültü koparacak olan?" Bu daha da dehşet uyandıran ve akla bir yığın sorular getiren kapalı ve korkunç bir durumdur.

“Mel kari’a” bilemezsin ki, hiç kimse bilemez, tasavvur edemez, tahlil edemez çünkü yaşamadı. Ancak Allah bilir.

3. Sen nereden bileceksin “karianın” ne olduğunu? Neden böyle geldi derseniz, muhatabında vicdanı aktif hale getirmek istiyor Allah’ımız. Allah sözün gücünü kullanıyor. Gücün sözünü değil. Ondan güçlü kim var ki? Ama O güç kullanmıyor, söz yerine taş yağdırabilirdi. Gök kubbeyi başımıza yıkabilirdi.

VE MA EDRAKE; Kur’an’da 13 yerde geçer. Allah hem sorar, hem cevabını verir. Ne korkunç ses o manasına da gelebilir.

Allah insana verdiğini görmezlikten gelmiyor. Ama insan nedense Allah’ın kendisine bahşettiğini görmezlikten geliyor. İnsan vicdanını harekete geçirmek, akıbet endişesi duysun istiyor. Sorumluluk hissetsin istiyor. Kendini helak etmesin istiyor ve haddini bilsin istiyor haddini aşmasın, kendini kaybetmesin, kendini yitirmesin istiyor. Haddini aşan kendini kaybeder. Kendini kaybeden neyi kazanır ki, kendini kaybedenin nesi olur ki.

4. Arapçada çarpan şeyin manasına gelen “Karia” kelimesine Allah böyle cevap veriyor. Kıyametin, son saatin dehşetine bir atıf var burada. İnsanın güçsüzlüğü dile getiriliyor. Pekiyi Allah’a karşı neden küstahlaşırsın?

Rüzgar eser hasta olursun, şimşek çakar korkarsın. Bunların hakiki sahibi olan Allah’ı neden tanımıyorsun?

Allah’ın sana sözünü geçiremeyeceğini mi sanıyorsun. Allah seni muhatap aldı, sana konuştu, sana teklifte bulunduysa güç yetiremediği için değil seni değerli bulduğu için, sana değer yüklediği için. Allah’ın değer yüklediği sana sen kendine neden değer yüklemiyorsun ey insan.

Rasûlullah (sav) buyurdu ki: “Benim durumum ile sizin durumunuz, bir ateş yakıp da çekirgelerin, kelebeklerin (feraş) gelip içine düştüğü, kendisi de onları düşmesin diye Önlemeye çalıştığı bir kimsenin durumuna benzer. Ben sizlerin ateşe düşmemeniz için bellerinizden yakalayıp (çekmeye ve ateşe) düşmenizi önlemeye çalışıyorum, siz ise benim elimden kurtulup kaçıyorsunuz.”

5. Dağlar hakkında ki ayetler. KEHF 47. TAHA 105. VAKIA 5. HAKKA 14. MEARİC 9. MÜZZEMMİL 14. MÜRSELAT 10. TEKVİR 3.

Mekkeli müşrikleri korkutmak için indi bu ayetler. Onlarda öldüğüne göre kime hitap ediyor bu ayetler. NEML 87

6. İyilikleri ağır gelen kimseye gelince; her şeyin asıl değerini Allah verecek. Fiyat pazarda belirlenir, değer ise Allah tarafından.

Ağırlıktan maksat, üstün olmalarıdır. Çünkü hak ağırdır, bâtıl hafiftir.

7. Allah karşısında iyilikleri ağır gelen kimse, razı olunmuş bir hayatın veya razı olacağı bir hayatın ortasına düşecektir.

Ya Rabbi ben senden razıyım diyecek, ya Rabbi yaptıklarımın karşılığını fazlasıyla buldum, haddi zatında ben hak etmedim ya rabbi.

Sevabın kilosu olmaz, ecri metreye vuramazsınız, iyiliği ölçemezsiniz, erdemi hangi kantar tartar, ahlakı bir teraziye koyabilir misiniz? Allah terazisi tartar, ahlakı.
Allah terazisi tartar, erdemi. Allah terazisi tartar, sevabı Allah terazisi tartar, güzelliği Allah terazisi tartar, kullar böyle bir terazi yapamazlar.

HAKKA 10-24

8. İyilikleri hafif gelen şeyler, içi boş olanlar. Ey insan! Sen mala, servete, dünyaya değer veriyorsun. Bunlar Allah’ın terazisine hafif geliyor. Allah’ın gör dediği yerden bakanlar, Allah’ın terazisinde ağır basacak, aksi hafif kalacaktır.

Allah’ın terazisine “Lâ ilâhe İllallah” ı koyduğunda, tevhidi koyduğunda yerlerden ve göklerden ağır gelir. HAKKA 25-34 KEHF102-105

9. “HAVİYE” Cehennemin isimlerinden birisidir. Çok derin ve dibi uzak olduğu için bu ad verilmiştir. Kızgın kavuran ateş.

Dipsiz bir uçurumun kucağına düşecek. Dünyada ebedi kalacak gibi yaşayan, yaratılış gayesini bilmeyen cehenneme ana diyecek. Dipsiz bir uçuruma ana diye koşanı kim durdurabilir ki?

10. 11. Hangisini söyleyeyim. Allah’tan mahrum kaldığının ateşi mi?
Emanete hıyanet etti onun ateşi mi?
Hayata geri dönemeyecek onun ateşi mi?
Telafisi mümkün olmayan bir suç işledi onun ateşi mi?
Tevbe etmenin ve tevbenin hiçbir zaman fayda vermediği bir anda pişman oldu, onun ateşi mi?
Sevdiklerinin ve yakınlarının ona fayda etmediğinin ateşi mi?

NARUN HAMİYE: işte bu zımmen, vicdanın sesini dinlemeyen o patlama ile uyanacak.

O patlama KARİA dır. Ateşi ana kucağı zannedip koşacak. Rabbim muhafaza etsin.

Ateş anamız değil, cennet anamız olsun.

KARİA SURESİNİ HAYATA TAŞIMAK

1. BÜYÜK SARSINTILAR KARŞISINDA SIĞINACAĞIMIZ TEK LİMAN ALLAH OLMALI.
2. TARTIMIZ AĞIR GELSİN İSTİYORSAK FEDAKARLIKLARIMIZI ÇOĞALTMALIYIZ.
3. NEFSİNE VE HEVASINA UYANLARI BÜYÜK FELAKET BEKLİYOR.