Kardeşlik Toprağı
Tapınak gibi duran Erciyes’ten atladılar
Altın eyerli atlarıyla leopar yüzlü
Balköpüğü gözlü kadınlar.
Agresif ruhları süpürüyordu
Alçalan kara bulutlar
Zaman sarkacına çarpıyordu çırpınan çığlıklar.
Tapınak gibi duran Erciyes’in ardından
Uçarak geldiler. Uzun kanatlı, eflatun gözlü periler
Kıytırık insanları sordular elit sitelerde
Ay ve güneşin şavkı denkti
Mavi bilye gibi duran dünyaya
Meteorlar yırtmıyordu geceyi.
Tapınak gibi duran Erciyes’i atladılar
Uçan savaş arabalarıyla
Anibal’ın eflatun dudaklı askerleri, çaldılar
Işıktan kılıçlarını uyanık yürekli bezirganlara
Kefenlere sığmıyordu içini dolduramadıkları kalıpları
Sam yeli esiyordu ağustosta.
Tapınak gibi duran Erciyes’i tırmanarak geçtiler
Nefesi derin gezginler.
Formalarında ay yüceliği arması
Kolyeleri vardı düş taşından
Sordular tapınağın ardındaki kardeşlik toprağını
Uç veriyordu sevgi yoncaları.
Ve iki yüzlü beşerleri getirdi postmodern zaman.
Ali Akdemir
Kayseri
Kayıt Tarihi : 29.1.2007 17:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!