Nadide güller açtı,
Yanımdan bülbüller uçtu,
Nice tatlı diller döktü,
Bu ayrılık boynumu büktü.
Derdim çoktu bir yenisi eklendi,
Çifte kumrularken birden teklendi.
Deli divane gibi durmaz gezerim,
Git gide seni ne çok özlerim.
Allı gelinliğin oldu beyaz kefenin,
Kuru otlarla mı doldu mezarın?
Buradan ayrıldığın daha dündü,
Soğuk, ayaz, hem de karlı bir gündü.
Nice yaşlılar varken önünde,
Kara toprağa girdin Mart'ın dördünde.
Görseydim inanmazdım rüyamda,
Artık naçar kaldım dünyada.
On yedi yaşında vaden mi dolmuş?
Gonca gülüm ilkbaharında mı solmuş?
Ayrı düştün hem de çok uzaklardasın,
Kavuşmak zor, hem de kara topraktasın.
Gören gözler görmez oldu dünyayı,
Daha tanımadan yalan dünyayı,
Ahrete uğurladık Zeliha’yı.
27.04.1980
İbrahim BayraktarKayıt Tarihi : 26.4.2003 19:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!