Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Aynı varlık her bedende
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ayrıştırıcı değil birleştirici bir ozan insanı insanlığı merkez olarak kabul etmiş birleştirici görüşü düşüncesi ne olursa olsun Aşık Veysel'i bağrına basar bizim ihtiyacımız bu sanatçılar etrafında birlik olabilmektir. Mekanı cennet olsun
Derslik okutulmalı tek bir insan kalmamalı ibret alınmalı...
Rahmetle saygı ile anıyorum büyük ozanı
Hak aşığı, halk ozanı büyük ustaya Rabbimden rahmet dilerim.
Büyük Ozan Aşık Veysel'in güzel kaleminden...
Ruhun şad olsun.
***MERHUM AŞIK VEYSEL ŞATIOĞLU***
Anadolu'nun bağrından çıkmış, abdallık kültürünün ve aşıklık geleneğinin
en büyük temsilcisiydi. Türkülerle Bağlamayı kaynaştıran, Destanıyla küs-
künleri barıştıran, nice sevdaları vuslata kavuşturan, Kurt'la-kuzuyu sarış-
tıran, Halkın örfü kültürünü bu günlere eriştiren Halk Ozanı büyük ustaya
Allah Rahmet eylesin, Ruhu şad, Mekânı Cennet olsun...
.
Eyy kamyon arkası sözleri Şiir sanan, deyimleri yan-yana dizip kafa karış-
tıran, hece ölçüsüyle yazmayı beceremeyen, özgün saçmalığının ardına
sığınan, Kargadan başka kuş, kendinden başka baş tanımayan, ufku dar
feraset yoksunu, Antoloji sayfasını hatıra defteri gibi kullanan Bayanlar,
Beyler en az haftada bir Aşık Veyselleri okumalarını tavsiye ederim...
.
******AŞIK VEYSEL******
Sevdası Vatandı, Sevgisi Millet
İsterdi Toplumda, olmasın zillet
Ağaya-Paşaya, etmedi minnet
Hakikat Yolunda, gezdi de gitti.
.
İnsanı severdi, Hakka Kul diye
Hep bilim dedi, mukaddes yol diye
Yaftası yoktu bu sağ, bu sol diye
Manayı mantıktan, süzdü de gitti...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
.
Zirvalamişsin yine. Senin gibi yobazlar yüzünden onbinlerce insan inancı yüzünden katledildi. Kardeşlik soydan geçer inaçtan değil. Millet kader din seçimdir. Ayrica semavu dinlere göre bütün insanlar ademin çocuklari olduğunu göre kardes sayılırlar. Din kardesligi diye bir şey olsaydı müslümanlar 1400 yildir hiristiyanlar 2000 yıldır birbirini öldürmezdi. Sende burda herkese hırlamazdin. Mümin elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kimsedir, demiş peygamber. Bina göre sen ve senin gibilerin neresu Mümin.
Herkes sen olamıyor maalesef. Sen de onları" hoş" gör ozanım. Bırak onlar seni hor görsün... İyi ki ölümsüzleştin ozanım.
Saygı ile...
İnsanı insanca değerlendirmek budur. Ten rengine ırkına soyuna diline dinine mezhebine fiziki yapısına maddi varlığına vakmadan insanca değerlendirmek...
"HİÇ ŞÜPHESİZ, MÜ'MİNLER ANCAK KARDEŞTİRLER." -Ayet-i kerime meali-
Rabbimiz Teala hazretleri, Kur'an'da mü'min ve müslümanları ( Kİtabullah'ta ve sünnei Resulullah'ta olan cümle kudsi emirlere iman edip, mucibince amel edenleri) cennetle ve saadet-i ebediye ile müjdelerken, kafirleri, müşrikleri, fasıkları, facirleri, mücrimleri ve günah işlemekte ısrar edip, tövbe etmekte geç kalanları cehennem azabıyla tehdit etmektedir.
Ayrıca: İslam'da, toprak kardeşliği ve insan kardeşliği diye bir şey yoktur. Ayetlerde ve hadislerde geçen kardeşlik tabirlerinin hepsinde de din kardeşliği tabiri geçer. Yani, kardeş olanlar, sadece ve sadece, gerçek mü'min ve müslümanlardır. Bunun dışında kalanlar ya karındaştırlar, ya kankadırlar, ya da yoldaştırlar vesselam.
Zirvalamişsin yine. Senin gibi yobazlar yüzünden onbinlerce insan inancı yüzünden katledildi. Kardeşlik soydan geçer inaçtan değil. Millet kader din seçimdir. Ayrica semavu dinlere göre bütün insanlar ademin çocuklari olduğunu göre kardes sayılırlar. Din kardesligi diye bir şey olsaydı müslümanlar 1400 yildir hiristiyanlar 2000 yıldır birbirini öldürmezdi. Sende burda herkese hırlamazdin. Mümin elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kimsedir, demiş peygamber. Bina göre sen ve senin gibilerin neresu Mümin.
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta