Kardeşçe Şiiri - Bahaettin Karakoç

Bahaettin Karakoç
126

ŞİİR


333

TAKİPÇİ

Kardeşçe

Aşk deyince duman çöker gözlere
Vuslat sana,hasret bana gülümser
Ruhum pervazlanır nebülözlere
Ay sulara,toprak cana gülümser

Her gece dolaşık düşler görürüm
Gölgemi gittiğim yere sürürüm
Her sabah duyduğum sese yürürüm
Dil ehline,göz civâna gülümser

Ha gayret de bıçkın gönül ha gayret
Yüksel gök katına,arz’ı seyran et
Sırt sırtadır dünya ile ahiret
Zemin berkse hep tavana gülümser

Ses atları alışınca eyere
Süvariler hazır demek sefere
Önde giden artta gelen nefere
Aras nehri Nahçivan’a gülümser

Ağrı göğe bakar,Kars’sa Iğdır’a,
Rüzgâr bulut toplar yağmur yağdıra
Dağlar da,kentler de hep sıra sıra
Erzurum’sa Erzincan’a gülümser

Yiğitler kadaya karşı duranda
Rüzgârlar uğuldar ulu Turan’da
Ay’ın şavkı yüreklere vuranda
Yüce dağlar âsümâna gülümser

Bahaettin Karakoç
Kayıt Tarihi : 22.2.2010 23:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    adeta bir şiir şeyhi ve dil kuyumcusu.. harika!

    Cevap Yaz
  • Erdal Koca
    Erdal Koca

    Çok güzel bir şiir, tebrik ediyorum

    Cevap Yaz
  • Ahmet Ayaz
    Ahmet Ayaz

    KARAKOÇ A UZUN ÖMÜR SAĞLIKLI YAŞAM DİLİYORUM.
    AHMET AYAZ

    Cevap Yaz
  • Alpaslan Akdağ
    Alpaslan Akdağ

    Şiir özellikle de sonsuz bir saygı ister. Kendisine yaklaşılmasını, kendisinin dinlenilmesini ister yalnızca, şiir okuyan önyargılarından vazgeçer, onun üzerinde egemenlik kurmak ya da onu sahiplenmek istemez; aksine kendini ona teslim eder ve onun sesini duymak için sessizleşir. Şiir öznenin gerçek bir alıcı olmasını arzular ve onunla aynı dili konuşmasını ister. Aklın gücünü istemez. Tüketilmek istenen bir nesne olmayı, günlük hayatın şeyleri arasında basit bir şey olmayı reddeder.

    Şiir var olmak ister. Ve yalnızca bütün ruhu, yüreği, duyarlığı ve zekasıyla onu dinlemeyi kabul eden kişi için var olur. Açığa çıkan bu dikkatli kulak kesilişin, duygu olduğunu hatırlatır bize. Şiir kendi yaşanmışlığımıza başvurmamızı ister. Ancak kendi var oluşumuzun derinliğine indiğimiz taktirde şiiri anlayabiliriz. Bu anlama eyleminin kendisi de yaşanmış hale gelir, çünkü kişi yapıtın varlığını kendinde yaşar.

    Dil, şairin yapıtını işlemek üzere kullandığı malzemedir.. Tükenmeyen alabildiğince zengin bir malzemedir, hiç durmadan yenilenen bir gösterge oyunudur. Bu malzemenin çıkış noktası bedendir ve malzeme bu bedenden geçerek düşüncesini açığa vurur. Dilin atomu ise sestir. Ses şiirin ortaya çıktığı dil denilen bu malzemeyi daha iyi anlamamızı sağlar. Şiirin anlamını yakalamaya çalışmak için önce sözcüğü olduğu şekliyle ele alır daha sonra da şiirsel imgeye, dilbilgisine, şiirsel dil kullanımlarına, ahenge, biçim ve içerik arasındaki ilişkiye yaklaşırız.

    Cevap Yaz
  • Abdullah Acar
    Abdullah Acar

    Tek kelimeyle muhteşem..Usta kqaleminiz dert görmesin üstad. 10 puan

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (17)

Bahaettin Karakoç