Kardeş Kardeş2 Şiiri - Akif Tütüncü

Akif Tütüncü
854

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kardeş Kardeş2

İki kirpik altından
İki kurşun yedim
Bir tek renk patladı yüreğimde
Katili ise
İçimdeki ceza evinde tutuklu kaldı
Yargılayanda
Mahkûm olanda bendim
,,,,,,,,,,,,,,

Tabi ki seni severim
Sende o gözler
Bende bu yalnızlık olduktan sonra
,,,,,,,,,,,,,,,,
Herkesin gözleri farklıydı
Bir tek benimki sana benziyordu
Eski defterleri açmak ister gibi
Bir hali vardı
Ha kapandı ha kapanacak gibi
,,,,,,,,,,,,,,
Meşakkatli iştir sevmek
Önce birini yüreğine yükleyip
Ağırlaşacaktın
Sonra
Yürümeye çalışacaksın
Ayağın olmadığı halde
,,,,,,,,,,
Sen benim geçmiş halimdin
Kısa pantolon giyen çocukluğum
Annemin süt kokusu
Babamın eksik kollarıydın

...... Sen benim gençlik halimdin
Birini düşünerek
Sabahlara kadar yolları arşınlayışım
Bir bardak çayı bir ömürde demini aldıracak sabrım
Aynı şarkıyı ard arda bin defa dinleyişimdin

Sen benim
Yüzümdeki çizgiyi sevdiren yaşlılık halimdin
Bastonum
Belkide hiç doğmayacak çocuğumdun
,,,,,,,,,,
Sevmek unutmak için değil
Beklemek içindir ey sevgili
,,,,,,,

,,,,,,,,
Malatya’daki sabahları hatırladım
Tatlı bir ok saplandı yüreğime
Hani öldürmeyip süründen cinsinden

Birine benziyordu
Beni üşütmeyip yakan o rüzgâr
Bilmem
Ard arda kaç defa yalayıp
kaçtı yüzümden

Ne unutulmak isteyip
Nede yakalanmak istemez gibi
,,,,,,,,,,,

Karşıma geçtin
Beni sev dedin güzelliğine
Durur mu bu gözler
Bu yürek
Biri bakışlarına astı
Diğeri yangınına aldı

,,,,,
Bazen hayat ufacık bir şaka yapar sana
Âşık olursun
Sonrasımı?
İki garip arkadaşın dostluğu
Biri çay
Diğeri ben
,,,,,,,,,

Yağmuru tarif ediyordu
Sanki bakışların
Islak ıslak
Ama
Bereketli
,,,,,,,,,
Konu ben değilim ki aşta
Sadece cümleyi sırtında taşıyan
Yüklemim
,,,,,,,,,,,,

Annemin iki oğlu vardı
Biri tel tekerlekli arabayla hayatı taşımaya çalışırdı
Diğeri
Sadece karda kayan kızakla
Hala tepiyorlar doğdukları yolları
Sanki bir yerlere gideceklermiş gibi

.......................
Çocukluğumda tanıdığım herkes
gidiyor birer birer
yalnızda yürünmüyorki sokaklarda
,,,,,,,,,,,,,,

Ah sensizliğim
Ne büyük güç kaynağısın ki
Bir ömür seni üretiyorum içimde

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Hayata başlamak için
Bir silgi
Bir kurşun kalem yeter
Geri kalanlarımı
At çantaya çıkmayacasıya
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Çocukluğunda bilmez ki insan
Annesinin eteklerine neden yapıştığını
Büyüyünce öğreniyorsun
Yıkılmayan tek kale olduğunu
,,,,,,,,,,,,,,,

Çiçekler yorgun ki taşımaktan
Bütün iklimleri
Eksiliyorlar
Tane
Tane
... Öylesine hevesle ki
Esen ilk rüzgârı bile beklemeden bazen
Değen ilk elde

,,,,,,,,,,,,,
Suların zamana yayılmış hali
Neden döküldüğünüzü bilirmisiniz
Bu kuruluğa

Sohbet ettiniz mi?
... Gelinlik giydirdiğiniz ayakkabılarımla
Baksanız birkaç adım birlikteliğiniz

İstanbul’da neden kar tutmuyor
Yalnızlık şarkıları dillendirmiyor birikintile
,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Tesadüfen annemle tanıştığımdan beri
Hiç sevmem
Tesadüfleri
,,,,,,,,,
Hikâyemde birde aşk olsun diye
Seni sevdim
Ama aşk oldu
Sen gittin
,,,,,,,,,,,
Geliyorum dedin
Geleceğim dedin
Sonra
Bütün dili geçmiş zamanları
Yüreğime hapsedip gittin
,,,,,,,,,,,,
Hayatın kopmaya
En hazır yerinde
Bir bağ çıkıyor
Sevda niyetine
Oysa makasmış
,,,,,,,,,,
Aynaya baktığımda
Kendimi gördüğüm zaman mutlu olacağım
Ama
Hiç aynam olmadı
,,,,,,,,,,,
Çocuklar ağlar
Yaşamdır sesi
Oysa ben
Doğarkende sessizdim
Severkende
......... Bir ben bildim
Bir ben hissettim kalbimin atışını
yaşamamak bu olsa gerek
,,,,,,,,,,,
Pencereyi açıyor annem

Ve ben yaramaz çocuk
Dururmuyum yerimde

... Işığı yakalamak için
Kaçıyorum
Hemen dışarı

Bilmem
Pencere kapanmadan
Dönebilirmiyim geri yerime

Ağaçlar sonbaharı ısırı
,,,,,,,,,,,,,,
Aslında aşta yazılır
Bir pastanın üzerine
Kesileceğini
Bile bile
,,,,,,,,,

Duyguları
Taşıdığı için
Kelimeler ağırdır
,,,,,,,,,,
Aşkta
Kahramanlar ayrı yazılır
Mektuplar araya girsin diye

,,,,,
Aşkta
Sevgilinin ismi üste yazılır
Seninki alta
Veda
Kolay olsun diye
,,,,,,,,,,

Gece yazılır ayrılık mektupları
Siyah boya
Bitmesin diye

,,,,,,,,
Toprakta ölüm çok
Ben gökyüzü olmak istiyorum
Her gün yeniden yazılmak için hayata
,,,,,,,,
Alıntılarız aslında
Sosyal çevreden
,,,,,,,,,
O kadar güçlüyüm ki aslında
Beş parmağımı
Avuçlarımın içine sıkıştırıp
Kendimi
Kavgaya davete ediyorum
,,,,,,,,
Sözüm meclisten hep dışarı idi
İçeri alınca
Beni dışarı attılar
,,,,,,,
,,,,,,,,,


Geliyorum dedin
Geleceğim dedin
Sonra
Bütün dili geçmiş zamanları
Yüreğime hapsedip gittin
,,,,,,,,,
Tesadüfen annemle tanıştığımdan beri
Hiç sevmem
Tesadüfleri
,,,,,,,,,
Hikâyemde birde aşk olsun diye
Seni sevdim
Ama aşk oldu
Sen gittin
,,,,,,,,,,,
Geliyorum dedin
Geleceğim dedin
Sonra
Bütün dili geçmiş zamanları
Yüreğime hapsedip gittin
,,,,,,,,,,,,
Hayatın kopmaya
En hazır yerinde
Bir bağ çıkıyor
Sevda niyetine
Oysa makasmış
,,,,,,,,,,
Aynaya baktığımda
Kendimi gördüğüm zaman mutlu olacağım
Ama
Hiç aynam olmadı
,,,,,,,,,,,
Çocuklar ağlar
Yaşamdır sesi
Oysa ben
Doğarkende sessizdim
Severkende
......... Bir ben bildim
Bir ben hissettim kalbimin atışını
yaşamamak bu olsa gerek
,,,,,,,,,,,
Pencereyi açıyor annem

Ve ben yaramaz çocuk
Dururmuyum yerimde

... Işığı yakalamak için
Kaçıyorum
Hemen dışarı

Bilmem
Pencere kapanmadan
Dönebilirmiyim geri yerime

Ağaçlar sonbaharı ısırıyor
,,,,,,,,,,,,,,
Aslında aşta yazılır
Bir pastanın üzerine
Kesileceğini
Bile bile
,,,,,,,,,

Duyguları
Taşıdığı için
Kelimeler ağırdır
,,,,,,,,,,
Aşkta
Kahramanlar ayrı yazılır
Mektuplar araya girsin diye

,,,,,
Aşkta
Sevgilinin ismi üste yazılır
Seninki alta
Veda
Kolay olsun diye
,,,,,,,,,,

Gece yazılır ayrılık mektupları
Siyah boya
Bitmesin diye

,,,,,,,,,,
Toprakta ölüm çok
Ben gökyüzü olmak istiyorum
Her gün yeniden yazılmak için hayata
,,,,,,,,
Alıntılarız aslında
Sosyal çevreden
,,,,,,,,,
O kadar güçlüyüm ki aslında
Beş parmağımı
Avuçlarımın içine sıkıştırıp
Kendimi
Kavgaya davete ediyorum
,,,,,,,,
Sözüm meclisten hep dışarı idi
İçeri alınca
Beni dışarı attılar

Akif Tütüncü
Kayıt Tarihi : 26.1.2012 12:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akif Tütüncü