Yaşama düşülen notlarla albümler hazırladık biz geleceğe
Kor yalnızlıklarımızın nehirleri hiç bulamadılar Kaf dağını
İçimizde zümrüt yeşili bir dağ, ülkümüzdür hüzünlü halaylar
Çığlıklarımız derindir dostlar, çünkü ‘kardelenler yalnız ağlar’…
Evet sevgili. Hepimiz bir bekleyiş afetinde gecenin içinden gelen perileri karşılarız. İçimizdeki atlıların dünyayı turlamak için çıktıkları seferlerden dönüşünü beklerken, deşildikçe kanayan, kanadıkça bizi hazin ağrılara iten elim bir yaranın ertelenmiş sargılarını yoklarız, titrek ve okşanası ellerimizle.
Şüphedir kol gezen içimizde, karanlık ve serkeş gecelerce. Hayat iksiri dediğimiz acı şerbetlerde bir virüs yer bitirir bizi. Kimi yorgun bir kral, kimi de hüzünlü bir kraliçenin kentinde uykusuz geceler geçirir, bedeli arzuyla ödenen aklımızın derin kuyularında kendi çıkrığımızın kemendi oluruz.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Yaşadıklarının hüzün yumaklarında ne dinleyeceksin dilimden? . Evrene sığmayan o büyük sevgiler nerede hani? . En katmerli günahlarımızla, en korkunç yargılarımızla, kırılan kanatlarımızla şiirler dökülmez mi dilimizden. Daraldıkça boğazımız, ırmaklara şiirler salarız biz. Biliriz ki, aşk anımsandıkça kanayan bir yara, günü gelince ağlarız.
Hercai iklimler uzak ürperişleri çağırır soframıza. Biliriz ki, bir gözde, yaralı bir yürekte ve yaşanmamış bir gönülde dolaşır sevda. Hep anlarımızda gizlidir, tanımını bilmediğimiz vefa. Mangal gibi bir yürekle, anılarda veririz en sonunda mola. Anla ki, hangi kapıyı çalsan ayrılık, hangi yüreğe dokunsan yalnızlık.
Paslı bir pranga aldanışı taşır şimdi bedenimin sağrısı. Yoksun ve toksun günlerdir sözlerime. Yaslı bir güz ağrısı sızlar arada gönül hücremde. Uzak bir yolsun ve doygunsun gelemeyişlerime. Sessiz bir çığlıktır şiirlerim, yankısız ulaşır evrenin en kutsal lâbirentlerine.
Duy sesimi işte, tınısından aşkı çıkar şimdi gitarının tellerinden. Hüznü bol, coşkusu az titreşimlerle inlet evreni. İçine sözlerimi sal, istersen sevdamı çal, gülsün gitar. Dola diline ve tekrarla, ama sakın ağlama. Düşmesin teline keder, bil ki gül dudaklım sevgi ve sevda=aşk eder.
................................................................
YALNIZ KARDELENİN TÜRKÜSÜDÜR SEVDA, DERİN ORMANLARIN KIŞ AYAZINDA ÜŞÜMÜŞ YÜREĞİ İLE ONU BEKLERKEN DÖKÜLENLER. SESSİZ VE SABIRLA BEKLER KARDELEN, VEFAYI SINAR,AŞKI SINAR, SADAKATİ SINAR.
SEVGİYLE KALIN...
Onurlu sevmenin bir adı da... Kardelen.... Yüreğinize sağlık Selahattin bey.... Sevda, yalnızlık, onur, güç, sadakat.... Saymakla bitmez.... Kardelen... Tebrik ediyorum...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta