Kardelen yalnızlığı bizimkisi…
Sadece birbirine dönük
yapraklar anlar halimizden…
Bir sonbahar sabahı,
ve güneşi yorgunken henüz Tanrı’nın,
ve sisler içinde bir kıvılcım tanesiyken henüz ellerinin o kutsal ışığı,
uykusuz ölümler düşledik seninle beraber..
Ben;
kimsesiz bir günahkar Sarâzen,
teslimiyeti ilahi gözlere,
‘Âşk’ı kışa teslim..
Ömrü bir dilberin kirpiğinde hüzünden bir nokta,
ve sinkaflı tövbelere ait bir adam..
Sen;
hükmü mahşere gizlenmiş bir sevda,
ve en ince çizgisinde vefanın
arzdan arşa bir bulut gölgesi..
Kardelen yalnızlığı bizimkisi…
Sadece birbirine dönük
yapraklar anlar halimizden…
Kıştan yadigâr beyazlar var gözlerimde..
Kasım şiirleri kadar lezzetli şimdi hüznüm..
‘Âşk’ sessizliği ile öldürüyor
soğuk bir İstanbul güneşi
hem seni,
hem de beni..
‘Âşk’ nefreti ile yakıyor
kelimeler günahlarımızı..
Boğaz renksiz bana,
şarkılar sessiz.
Ağaçtan bedeller oyuyorum
şekilsiz,
ruhsuz,
tarifsiz..
Ve şimdi;
Duyuyorum dağların ağıtını
sana yakılan..
Kerem sahibi bir ‘Aşk’a
ihanet veren yüreğe kahrediyor sağ yanım..
Ve şimdi;
Kardelen yalnızlığı bizimkisi…
Sadece birbirine dönük
yapraklar anlıyor halimizden..
Kayıt Tarihi : 17.5.2015 11:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)