bu ne sessizlik karanlık giyinmiş öteler
ah tarumar o gözlerde yangın geceler
ud tutuk elde kırk bir güftede
yanar söner fenerler
ben giderim sen gidersin
güneş açınca düşer gölgeler
görmedim gözlerini tutmadım ellerini
yıldız düşerken geceye dokunmadım tenine
gece içinde çizdim seni dizelerde
hasret şimdi güzde bir çift umut gözlerde
o gözlerimin rengi gözlerine bakınca
ışıklar dans eder akşam sefasında
lüle lüle dökülen saçların omuz başlarında
dışardan içeriye vurur ayaz gel beni şiire yaz
tutunmak yoksunlarda kulpu kırık yaşama
gözlerinde yakalanır yitik zamanlar kaybolur uzaklıklar
kırılgan bir geçitte kaygan zeminde
yetim bir çocuğum ben oyuncaklarım nerde
hangi düşte kaybettim hangi bahçede yitirdim
işte nihayet özlediğim bekledim geldin
çalışır madenciler yerin kat kat dibinde
gecenin güzel rengi kara elmasın yerinde
bir dokun bin ah işit öyle hassas öyle kırılgan
bir sözle çağlayan bir sözle mutlu olan
kardelen güneşe hasret türküsünde
bir gece düşü seninle
yitip gider mi özlemin dilimde
sorgusu zihnimde başladı gidişinle
bir garip hüzün düştü yüreğime
beklemek bu ya beklenir özlenen
duymak bu ya duyar yürek atımında olan
girmişiz zamanın karanlık koynuna
menzilde sökecek şafağa ne kaldı daha
geldi çattı beni senden alan uykular
bekler seni bir yeni gün uyanışında
içerken hayaller ötesinde gözlerinin rengini
şimdi geceye akan mavi bir zaman
uzak denizlerde bir gemi kadarsın
martıların çığlığında sonsuz boşlukta
derin denizler kadar derin hem ağlar hem gülensin
sen gece düşlerimde gün aydınlığım bendesin
Vedat Koparan 03.01.2005
Vedat KoparanKayıt Tarihi : 15.5.2005 22:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!