Derdimi desem derman bir yardadır
Feleğe küskünüm ömrüm gamdadır
Gül sükunet yolunda niyazdadır
Bülbül gönül içinde mihmandadır
Doğrulmaz belim ömür uzun kervan
Gönlümün can pazarında
Kula nail olmuşum ben
Nefsim sevda şarabında
Bülbüle gül olmuşum ben
Kapında esirlik baki
Kadifem de ezgiler,mısralar,türküler
Saçlarımda vakur yumuşaklığı Istanbul sokakları
Bir şehre sığmayacak izbe hayatlar
Duvarlarda heybemde ki aşk itirafları
İstanbul,İstanbul
Gönül tahtımda ki en görkemli gül
Zordur kadın olmak
Eteğini uzattığı gibi uzatamaz dilini
Ayıplanır verilir eline tüm emeği
Yaşadıklarını değil
En çok yaşayamadıklarıni çeker sineye
Bir de sevdası vardır kadının
Ayın şerefine otursak güneşin sofrasına
Dilimizde eski bir hapishane türküsü
Duvarlara meydan okurcasına yazsak
Geride kalanların sevda öyküsü
Volta atsak hasretin en delikanlı rıhtımında
Elli adımmış meğer yüzümüzde memleket gülüşü
Bakmasan da mehtabın gizli kederine
Ne çıkar sevmiyorsan artık
Sevdan sona gelmişse ne çıkar
Mum ışığında yanmak değil midir sevda
Yüreğin çıraya ateş olurken
Ne çıkar soba da alev olmuşsan
Dostun kapısı muhabbetle dolu
Geçti gönül kervanı hakka doğru
Derdim dermanını dostunda buldu
Dergahım özüme muhabbet imiş
Canı terk eyledim erdim murada
Bir yasemin kokusu sarsın
Şehrimin sokaklarını
Bu şehir ana koksun,
Umut sarsın bedenimi
Gözlerim şehrinizin duvarlarında
Körpe çocuk olsun
Bir çorak topraktı bu ülkenin yüreği
Bir nebze yağmur damlasına
Hasret taşıyan
Bir mehmetçiğin sevda türküsüydü
Bu topraklarda yeşerecek olan
Cemre oldun düştün gönüllere
Hüzün kuşları uçtu,
Memleketimin soğuk betonlu sıvasız ülkesinde
Ayrı ayrı destanlarla boyandı
Vatanımın keder yüklü evlerinde,
Gömlek biçilen kefenin ince kederinde
Bi mısra boyu kadar yükseldi güneş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!