Karçiçeğime... Şiiri - Ahmet Yaşar

Masum bir çocuğu andırır bana gülüşün
Neler var kim bilir bakışlarında
Bir karçiçeği ya da insafsız bir avcı
Yaralar beni en derin köşemden
Masum bir çocuğu andırır bana gülüşün

Erişilmez bir sevdaydı belki bu benim
Hayallerde, düşlerde anılarla beraber
Boğuktu sabahın umutsuz şafaklarında sesim
Seni dile getiremez biçare kelimelerim
Erişilmez bir sevdaydı belki bu benim

Sensizlik bir başka ölümdür bülbüllerde
Hasret, özlem hep büyüyen acılarda
Sığmaz taşar gül sevdası yalnızlığında
Gülsüz savrulur bu hayat rüzgarında
Sensizlik bir başka ölümdür bülbüllerde

Umudumda saklısın denizde inci misali
Hüznü içimde erittim, kor ateşte altın misali
Sana olan sevgim mi? Asla...
Tükenmeyecek mahşere dek
Umudumda saklısın denizde inci misali

Düşlerde yalnızlık, en büyük tutkumdu benim
Ve yalnızlık bir şarkıydı hayallerimi süsleyen
Oysa şimdi korkulu rüyam oldu benim
Uçuşan gökyüzü kuşları kadar sessiz ve melül
Düşlerde yalnızlık en büyük tutkumdu benim

Engin bir denize açılırken sandalla
Seni sordular hüzünden iştahsız balıklar
Gülüşünü, o anlam dolu bakışını
Ve umut kaynağı sesini…
Engin bir denize açılırken sandalla

Ezilen güllere bülbüller konunca
Toprağa süzülünce şebnem tanesi
Bir karanfil, bir söz yüzüğü
Seni hatırlatır her zaman bana
Ezilen güllere bülbüller konunca

Leyla ile mecnun misali çizilmiş alınyazım
Kadere boyun eğilir bilinmez mi?
Doğru söyler sevdamdan inleyen sazım
Artık çekilmiyor bu dünya sürgünüm
Leyla ile mecnun misali çizilmiş alınyazım

Çehrende parıldayan yıldız gecemi aydınlatan
Gül şarkısıydı, dillere destan
Mateme bürünmüş bülbüller üzerine
Karşılıksız sevenler tarihi boyunca
Çehrende parıldayan yıldız gecemi aydınlatan

İnlercesine yağan yağmur tanesi
Güle sevdalı bülbülün habercisi
İnanır mısın karçiçeğim, mutluluk mesajı
Eller açık O’na duacı
İnlercesine yağan yağmur tanesi

(8 Ağustos 1995 Karakoçan)