adam içli
genizden yanıyor zula,
peştemal giymiş herif
kurban olam sadık kula...
deh gülü zambağı ezen
katır yükünde yüreğim,
deh kaldırımda gezen
yaya kalmış çapulsuz dileğim
deh deh....!
kahyası kimdir bu betonların
ve mimarı soğuk mezarların,
buluttan kir düşer buluttan is
bu şehirde
insanlar kara kara gezer bilakis
simitten kahvaltı yapar şehir
ayak üstü ciğnemleriyle / kuru boğaza,
çayın demi kesme şekere emanet
aranmaz tadı / genizde acı versede
savurgan saçlı kızlar / kariyerinde sanırsın
düşmeksizin peşine,aldanırsın,
bilge olanı merhaba deyişinden tanırsın
aklı saçına tokalı değilse şayet
ne feci oksijen emersin sen
daha bir dal bile vermezken oğulların,
sanki üzüm bağını göklere serip
altında karbon şehirleri keşfedersin
.....
Kayıt Tarihi : 15.2.2007 10:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
KÜRESEL ISINMANIN,EVRENSEL DEĞERLERİMİZİ NASIL TAHRİP ETTİĞİNİ GÖRMEKTEYİZ....BİZLERDE BU KÜLTÜREL TEKNO-LOJİ HASTALIĞINA KAPILIP BU AMANSIZ HATALIĞA VİRÜS YETİŞTİRMEKTEYİZ.......evet biliyorum ki:sonuna kadarda virüslü kalacağız...çünk i biz anca benliğimizi düşünürüz....petrol aşkıyla yananlar gibi savaş çıkartıp kendi kendimizle katil olma yarışına gireriz....ve bu kadar kötümserken içimde ki hisler..dur diyen yanlarımda var...HALA GEÇ KALMAMIŞ BİR DUR....bu karbonlu yaşam şiirlerimizide kirletecek birgün....
==============
Geldiğimiz son nokta kim bilir daha ne virüsler bulaştıracağız bir birimize...
Çok beğendim... Gönülden kutlarım...
Saygılar..
ve mimarı soğuk mezarların,
buluttan kir düşer buluttan is
bu şehirde
insanlar kara kara gezer bilakis
bu ne güzel anlatım böyle
TÜM YORUMLAR (29)