Karayılan Hikayesi (Antep Destanı) Şiiri ...

Nazım Hikmet Ran
273

ŞİİR


2131

TAKİPÇİ

Yıl 1918-1919
Ve
Karayılan Hikâyesi


Ateşi ve ihaneti gördük
ve yanan gözlerimizle durduk

Tamamını Oku
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin 20.11.2009 - 02:10

    Sevgi ve saygıyla anıyorum.
    Ayrıca üstat ozan Nazım Hikmet, dünya ölçümünde değerimiz nice destanlar yazmıştır ..Emperyaliste, bağnazcılığa ve gericiliğe ve insan özünden uzaklaşana kararlı duruşu ve yazarlığı ile nice toplumsal değerler mesajlar bırakmıştır bize. Şimdi onu güya vatandaşlığı kazandırma savsatalı ve işte bizim ozan yazarımız diye bağrına basan zihniyet (Nazım Hikmet’in yurdunda hainlik damgası yeme pahasına kararlılıkla karşılarında durduğu o emperyalistlerle iş birliği içindeki beraberliğiyle) acaba bir dirhem olsa da onun öz dünya görüşünden kendine pay çıkartır mı?...

    Ve daha önceki günün şiiri altında yer alan yorumu (bazı yanlışlıkları düzenlemesiyle) bir kere daha zikretmek istiyorum:

    Dünyanın var oluşu, yaratıcılık ya da evrim teorisi gibi inanç, akıl ve bilimsel boyutlar günümüzde de alabildiğine dip ve en genişlikte ölçümlerde devam ediyor. İnsan zekâsının gidebildiği en yüksek noktalarda ve her alanda kıran kırana bir sürtüşme daha yıllarca süreceğe benziyor. Bizde halen İnançlı, ateiste ateş püskürüyor, Ateist ise inana. Bilmiyorum hangi düşünen ve vicdanla olayı değerlendiren kişi şu gerçeğe hayır der: Türkiye’mizde henüz geniş kitlelerde Müslümanlık, Hıristiyanlık ya da inançsız olana nüansla yaklaşılmıyor. Toplumumuzda özellikle bu alanda hoşgörü çok zayıf bir durumdadır.

    Geçenlerde eğitimden tanıdığım Surinamlı bir eski arkadaşım kendi ülkelerinde de bazen kapışmalar olsada genelde halk arasında İslâm, Hindu, Hıristiyan’lar olarak bir birlerini kabul eder bir toplum olduğunu söyledi. Bu uzaklıktan herhalde gerçeği o benden daha iyi bilindir. Diğer bildiğim ise Avrupa’dadır. Avrupa’yı her yönüyle eleştirelim, hatta çok çıkarcı ve çifte standart politika yürüttüklerini bizzat senelerce yaşayarak gördüm. Yiğidi anlından vur ama hakkını yeme: Hümanist ya da Katolik veya Ateist, Protestan; dinsel boyuttaki vicdan özgürlüğüne her fert diğerinin inancına ya da Tanrıya inanmayanına saygı duyuyor (Müslümanlık ise farklı; bunu son Amerika saldırısı sonrası bazı Avrupa'daki halk kesimi ırkçılar sayesinde kendine tehdit hissediyor.)

    Avrupa’da genelde hiçbir edebiyat içerikli sitelerinde şair ya da amatör şiir yazmaya çalışanlar arasında din, dünya görüşü, ideoloji tartışma konusu olmuyor.

    Genel olarak bende diyorum ki bu neden Türkiye’de ve diyelim ki bir Arap ülkesinde daha farklı. Ve burada bir görüş bir olay anlatırken kendimi/inancımı değil, insana yapılan zulmü ve sakat anlayışı irdeliyor, insanın daha güzele anlayış ve kardeşliğe hakkı olduğuna dikkat çekmek istiyorum.

    Burada tutup şiirle bağlantı kurup toplumsal boyutu irdeliyorum, adam ise ne edip tutup olayı şahsi boyutlara dine, inanca ya da bir dünya görüşüne bağlıyor.. Tartışmanın içine girdiğim her durumda meselemin şahsi değil, genel olduğunu irdeliyorum… Bireysel inançlı olana ve onu öyle yaşayana, din tacirliği, şartlatanlılığı ve tüccarlığı yapmayana defalarca saygımı iletiyorum ama adam bunu görmüyor ve dine yüklendiğimi beyan ediyor… Yok illaki gel seni bir alt aşağı edeyim, bak kim olduğumu sana bir göstereyim…şeklindeki kısır anlayış..
    İyide bunlar neyi ifade ediyor: bastırılmış bireyin boşalması değil de nedir?

    Türkiye burası bak bir memur iken, işçi, kamu görevlisi ya da bir siyaset kurumunda şahsi bir eleştirini olur ya bir kızgınlığını gelde patrona yap, şefine ya da parti başına… Adama ansından emdiği sütü pişman ettirirler. Üstelik bakınsana ta yargıya kadar varan hatta belki Nazizim Almanyasında dahi bu denli geniş olmayan dinlemeler ile bakınız siz halkını paranoyak yaptıran sisteme nerdeyse çığırından çıktı.. Yani bu bağlamda paranoyaklık dahi anlaşılır ve bir psikolojik hastalık tanımından uzaklaştırılır oldu. Paranoyak psikolojik tanımı her hangi fiili bir (somut) neden olmaksızın kişinin küçük denecek vakalardan dahi şüphelenmesidir. Biz ise Toplumsal paranoyaklığa gidiyoruz ama psikiyatrik tanım konamıyor, çünkü daha yürüyen düzenin yaptığı somutluğa kendimizden ya da komşudan, polisten, memurdan, simitçiden, bakladan, savcı ve hâkimden şüphe duyar hale geldik. Bir toplum başka nasıl köhneleş(tiril)ir ve bir toplum daha nasıl yozlaşır. Bunu yapanlar ise akşam sabah gözümüzün içine baka baka ve Allah Muhammet diye diye bunu yapıyorlarsa biz buna karşı gelmeyeceğiz de neye geleceğiz. Kurtuluş savaşı öncesinde vatanı emperyalistlere satmayla eşit olan hainlik midir ki inanca bağlılık.

    Siz Atatürk’ü enine boyuna tartışacaksınız, bu yurdu emperyalistin kurtarma ve ümmettci hain saltanatına son vererek, din ile devlet işini bir birinden ayıran ve kadına dünyada ilk defa seçme seçilme hakkı tanıyan ve bireyi inancında özgür kılan, bağnazlıgı bu yönüyle bin yıllık geçmişine son veren Atatürk’ü her şeyini eleştireceksiniz ama; 1400 yıl önce yasanızı, şeriatı gelip burada, sokakta zaman ile vakit sütunlarında halka iyi bir lokma gibi ağırdan ağırdan veremeye çalışan zihniyetinizi biz eleştiremeyeceğiz ve eleştirirken ise bunu dine saldırı göreceksiniz. Siz bu yönünüzle nesiniz? Neci ve kimsiniz? Neden gerçekleri, bu yazıda kendi görüşümde yaptığım gibi, sizde sizinkini yapmıyor ha bire konuları şahsi sataşmaya ve şuncuya buncuya bağlıyorsunuz.

    Hasan Buldu bey sizin burada isminizi zikrederek (bende her şeye karşın nüans yapabilen ve objektif olaylara bakan intibanız nedeniyle) şunu vurgulamak istiyorum… Evet, yukarda bahsettiğim milyonlarca yıldan bu yana geldiğimiz insanın toplumsal yaşamada kötülükten ve vicdansızlıktan, hırsızlık, taciz ve adi suçlardan başkasına garez edip adam öldürmesine varan vs durmalarda kadar asma kesme ve taşlama ile hiçbir zaman bunların önüne geçilemediği ve en ağır verilen cezalara rağmen yapılan suçların azalmadığı bir gerçektir. Eğer bunlar bin yıldan bu yana etkisi olsaydı, şimdi İran’da hiçbir insanın asılmaması gerekirdi. Sudan’da hiçbir kadının zina etmemesi ve taşlanarak öldürülmemesi gerekirdi.
    Siz diyorum dinci takımına siz eğer bu ortaçağ zihniyetinde değilseniz ya ikiyüzlülüğü bırakıp evet şeriat yasalarıyla aynısını burada da yapmayı savunuyoruz dersiniz ya da hayır şu günümüzde o dinsel anlayışı uygulamaya sokmayı ret ediyoruz dersiniz. Neden bunu demiyorsunuz? Bunu size demiyorum hasan bey ama inancı sağlam olanlar ve onu bireysel görenler bu insanlık azmanlarına haddini bildirmediklerinden/korktuklarından nedir tam bilemiyorum ama o azmanlar gittikçe azıyorlar. Asalım, keselim kan görelimle neyi ve hangi halk düzenini savunulan şeriatla ya da dinsel yasalarla güzellik, sevecen ve güven toplumu oluştu?

    Bu dediklerim bir saldırı değil bir tespittir ve bir gerçektir. Evrensel hukuk, ben insanım/kulum diyen hepimize lazım.
    Evrensel hukuk özünde ceza vermek için cezalandırmak değil ıslah etmek topluma tekrar kazandırmak yatar. Onun içindir ki yine bir tespitle buradaki maalesef örneklemek durumunda kaldığım yobaz zihniyelerin hâkimiyetinde ki gericilik değer yargıları ta yasalarımıza girdiğinden ve zihniyet değişikliği henüz gerçekleşmediğinden 16 yaşında ki bir çanta çalan genç, hapishaneden muntazam ve profesyonel bir hırsız olarak çıkmaktadır.

    Yine Avrupa toplumuna dönersek evrensel hukuk alanında genel olarak halkına paranoyak bakmıyor ve bir Hollanda’da örnek 18 yaşından küçüklerin adi suç ve diğer suç işlemelerine rağmen onu cezalandırma zihniyetinden ziyade hapse atma anlayışından önce gence, seni nasıl ıslah/terapi ederim uygulaması göstermek için hapishaneleri kapatıp, okul ve staj yerleri gibi ortam dahil, gençlik yurtları açıyor. Tabii bende bilinçli suç işleyen cezasını çeksin diyorum ama daha da çok o insanın insan olması için ıslah edilmesini tercih ederim. Çünkü bu toplumda bacısı olan ve çocukları olan bir kişi olarak onları toplumla ilişkilerine daha da güven duyarım.. İnsan olarak bundadır benim menfaatim..Kin güderek ceza için ceza vererek bu güveni toplum açısından ne bacıma ne de çocuklarıma veremem ve ayrıca insanı vicdana bu anlayışı/zihniyetime sırf cezanı çek geber anlayışımla yaklaşmam. Bana ve topluma bunlar hiç ama hiçbir şey kazandırmaz. Ortaçağdaydı o anlayış, bence böyle.
    Yani devlet bünyesinde evrensel hukuki adalet olsun isterim..
    Umarım konuyu bu boyutlarda görür ve gerçekten şahsileştirerek savunma ve sataşmalar yerine akıl ve vicdan boyutlarında kişiler görüş ve tespitlerini şiirle bağlantılı olarak sunarlar… Bu dilek ve umudumu bu arenada da olduğum sürece koruyacağım..

    Saygılarla..

    Cevap Yaz
  • İsmail Güngör
    İsmail Güngör 20.11.2009 - 01:18

    Nazım ustayı saygıyla anıyorum.Şiir müthiş.Gaziantep'imle ülkemle gurur duyuyorum.

    Cevap Yaz
  • Salim Genç
    Salim Genç 20.11.2009 - 00:17

    Anadolum ,canım, varlığım ,toprağımın yavan kokusu ve avlusu türkülerle dolu destanım.

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çelikten
    Hüseyin Çelikten 21.12.2007 - 02:41

    tutsak özgür, kör görür olsa
    kapı sen, yol sen olsan
    kulak duysa sesini, o hap solmuş yaralı
    yine de insana derin sevgiyle bağlı
    söylesen bana tekrar- tekrar,
    yaşam sözlerinden.
    ansızın mezarlar açılsa,
    dirilse ölüler.
    ve yaslansa yorgun başım
    bir kitabına…

    Hüseyin Çelikten
    minti name

    Cevap Yaz
  • Canan Güleşin
    Canan Güleşin 24.06.2007 - 02:02


    gavur şarapnel döküyordu
    toprağı kökünden söküyordu
    gavur tutmuştu tepeleri
    akan Antep'in kanıydı.
    Karayılan olmazdan önceki siperi
    bu fidan öyele küçük
    korkusu ve kafası öyle büyüktü ki onun
    namluya tek fişek sürmeden
    yatıyordu yüzükoyun
    Antep silahşör,yiğit fakat gavurun topu vardı

    ömrünün ilk düşüncesini ibret al,deli gönlüm
    demir sandıkta saklansan bulur seni
    ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm
    ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
    bir tarla sıçanı kadar korkak olan...

    Cevap Yaz
  • Kemal Karayılan
    Kemal Karayılan 10.03.2007 - 11:37

    Bu şiirdeki Molla Mehmet Karayılan benim dedemdir.Nazım bazı eksik bilgiler olsa da güzel bir şiir yazmış.
    Biyografisi
    http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp? kisiid=3011
    adresinde mevcuttur Karayılan'ın.

    Cevap Yaz
  • Alper Yalçın
    Alper Yalçın 20.03.2003 - 14:26

    okudukça okuyasım geliyor..bu siteyi her ziyaret edişimde mutlak suretle okurum..dost bildiklerimede zorla okuttururum

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 107 tane yorum bulunmakta