Yıl 1918-1919
Ve
Karayılan Hikâyesi
Ateşi ve ihaneti gördük
ve yanan gözlerimizle durduk
işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Nazımın
üzerinden kirli
ellerinizi çekin...
vatan
hainleri...
biz biliriz kaç kişi olduğumuzu...
söylettirmeyin...
kızl deli...
sana sataşanlar oldu,
seni kıranlar oldu...
üzenler oldu...
defalarca oldu...
ama,
yüreğini serin tut
ve başını hep güneşe dik...
kalbinde
bir deli var...
karanlığa ve yobazlığa dik...
aşk ile kızıl deli aşk ile...
sevgi ve saygı ile...
NAZIM DİLİYLE: “Yalan söylüyorsun..nokta..nokta..! ”
Kaplanım yavruma
Saldıran ayıyı deviririm
Hızda geçerim akılda üstün
Tilkiye vermem avı
Kurdu-köpeği kaçar
Kükrememden girer inine
Ben aslana o bana dokunmaz
Yerimiz ayrı bölge
Avcılar derimin avında
Sosyete caka satma tadında
İtin eniğine mazlum mazlum
Bakarken vurulmuş
Kürküm ben!
Memleketimin manzarasından
İnsan tiplerini yazarım
Hikmet’im, Şiir’im yurdumu
Dünya edebiyatına katarım
Vatan hainleri hapse atar
Senelerce hain damğası yerim
Kimdir:
“Bilinmez,
Mahkemeleri edilmez
Hesap sorulmaz! ”
Nazım diliyle noktasız:
“Yalan söylüyosun ulan!
Bilmemek olur mu hiç?
Ölene, öldükten sonra da
Yurduna hasret çeken
Ölümsüz ben! ”
Nadir Sayın
Ankara, Temmuz 2005
Nadir Sayın
bu şiir için yorum yapmayacağım..biliyorum ne desem boş ve yanlış anlaşılmaya müsait..
ama şunu da söylememe gerekiyor..
nazımın yüzlerce şiiri içinden bula bula bunu mu buldunuz yani..
olağan şüpheli..
Vatan sever diye boşa bağırman!
Bir vatan hainine bizi çağırman!
'O, demişti; 'Rusya benim vatanım!'
Duyduk onu, biz değiliz sağır man!
bu şiiri okurken okuyucu ilkin şarin sosyal kimliğinin etkisinde kalacaktır
şiirin içeriği her türk milleti için
şiir için söylenecekse şiir hikayeleştirilmiş
şiirsellik adına çok da güzel değil
Türk Milleti için ifrat ile tefrit arasında gezen bir millet derler. Doğrudur.
Nazım Hikmet şair midir?
Evet.
İyi şair midir?
E, iyidir tabii, en iyi şairlerden de biridir.
İyi de şaşmayan çizgi sınırlar aşmayan hayat?
Ne münasebet!
Necip Fazıl da, Nazım Hikmet de almış kendilerini vurmuştur bir dağdan bir dağa.
Gelgitleri boldur.
-------------------------------------
Savaş günleri, Bakü:
Azer: Ay Haci siz bu Nazim'i neye göre sevmirsiz? O yahşı adam deyildi e?
Hakkı: Yaw Azer, benim gibi düşünenler Nazım Hikmet'i sevmez
Azer: Bes biz onu sevirik. O burda hemişe balaların saçlarına ohşayıp gulahlarına 'Sakın unutmayın siz Türk'sünüz derdi.'
Hakkı: Hı? ! Ne? ! (Yüzünde damdan düşmüş gibi bir ifade vardır.)
---------------------------------
Özet: Eskiden hiç mi hiç sevmezdim.
Bunalımlı, çileli bir hayat.
Ama en azından bir arayışı vardı Nazım Hikmet'in.
1938 Atatürk öldü,
yaşasın kral dediler,
İnönü yü milli şef ilan ettiler.
ortalığı perişan ettiler.
ve 1945
seçim dediler birileri,
seçimse seçim
açık oy gizli tasnif,
yaptılar.
hem cumhuriyetçi
hem demokrattılar.
bir defa da böyle yırttılar.
belki isteyerek
İstemiyerek,
belki bilerek,
belki de bilmiyerek
milleti yarıdan fazla
uyandırdılar.
ve 1950
gizli oy açık tasnif.
nefes almaya başlamıştı millet,
yalanla dolanla nefesini kestiler.
ve 1960
ihtilal yaptılar.
4500 güzide subayı
ordudan attılar.
ve 1961
Yetmedi milletin yüreğini
uslansın diye,
urgan ile astılar.
On yıl Demir elle
idare ettiler
1971 korkusuz halkı
namusu ahlakı
yine korkuttular,
yetmedi,
sağı sola,
solu sağa vurduttular,
şaşkına döndü millet,
yarap bu ne çekilmez illet
dedirttiler,
sabah namazına giden
garibe bile
silah çektiler,
kardeşi kardeşe
düşman ettiler.
yeter dedirttiler,
1980 de bir günde işi bitirdiler.
koltıuklara yerleşip
işe ara verdiler.
anayasaya yalandan,
din ilk okullarda öğretilecek diye
yazdılar.
uyuşturdular.
Gözü korkmuştu milletin,
bir sonu olmalıydı bu illetin.
belki bir faydası olurdu Demir elin.
devam ettiler
dindar subay kıyımına devam ettiler
başörtüsü üzerinden,
halka karşı,Allah'a karşı
cihat ilan ettiler.
irtica adı altında,
milleti en birinci
düşman ilan ettiler.
sık dişini sabret,
dindar diye assalar da,
kızlarını soysalar da.
dedi akil adamlar.
sabret dediler.
sabrettiler.
Bir Kasımpaşalı çıktı ortaya
attılar onuda
Minareli
şiir okudu diye
karanlık odaya.
O baş koymuştu bu davaya,
Karanlık odadan aydınlık çıkacakmış,
hesap edemediler.
Kasımpaşalıdan değil paşa
çoban bile olmaz sandılar
bir defa daha aldandılar.
2000 ler geldi çattı,
yine bombalar patlamaya başladı,
durum berbattı.
seçimlere yakın .
korkuttuk zannettiler,
namustan bahsedene deli dediler,
kaca koca adamlar namusu fişlediler.
yetmedi üzerine
roket ateşlediler.
Fişlenen
Korkak millet uyandı,
uyuşuk millet dayandı
demokrasi kılıcı yaman dı.
korkutanları bir korku sardı.
bet benizler sarardı.
Onlar olsa hemen ipe asardı.
o yüzden sarardılar.
korkak milletin Allah'ı vardı.
Kardeş katillerine bile
adalet vardı.
Adalet iş başındayken,
karışılmazdı.
Bu şiir ; kahramanlığı yanlış tanımlıyor...Korkak sıçan olduğunu nerden çıkardın,kendi mi dedi..?.Bu yanlış varsayım...Yiğitlerin sessiz durduklarına bakma onların rûhları aslında volkanlar taşır...
Tarla sıçanı kadar korkak olan ;
Kahraman olamaz , bu laf çok yalan ...
Her yiğidin rûhu , durgun denizdir ;
Şimşek çakar , olur , gemiler alan ...
Dün; çok problem vardı...
Bugündür dünün ardı...
HAŞARATNAME ...
Bilumum haşarat çıktı meydâne ...
Hepsi de , birbirinden , nâmerdâne...
Saldırdılar , insanların üstüne ;
İnsanı kınadı , birkaç divâne ...
Haşarat içinin zehrini kustu ...
İnsan geçinenin , çoğu da , sustu...
Meydan terk olundu , zararlılara ;
İnsanlık adına , bu bir kâbustu ...
Kanı , geni bozuk , her tür mahlûkat ;
Haykırdılar : pisliklerdedir hayat ...
Biziz bu yerlerin menhus hâkimi ;
Bizim necis varlığımız , hakîkat ...
Âlim , fâzıllara ; dediler yobaz ...
Onları destekledi pek çok aymaz ...
Kızıl zehirleri içip kandılar ;
Olmaz ey insanlar, bu türlü olmaz ...
Çok zarar verdirdi iş bu haşarat ...
Sardı tüm çevreyi ; kan ve cerahat ...
Kangren ettiler , insan uzvunu ;
Köklerini kurutmadan , yok rahat ...
Mâdem ; zararlıya kaldı ,bu yerler ...
Karşı koyanları , bîzar ederler ...
Gel ey âdemoğlu , geçip gidelim ;
İnsanlar , böceğe söz mü söylerler...?
Sokulsun ; ayakta uyuyanlar , hep ...
Sınekler vızlasın , kudursun her kelp ...
Bırak pislikleri kendi hâlinde ;
Temizleme çabasına , yok sebep ...
Onlar hem kokuşmuş , hem de biedep ...
Her zaman görüşlerine katılmasamda sonuna kadar özgürlüğünü istedim, savundum..Naci bey siz eğer gerçek sizseniz hoş geldiniz..:)
Bu şiir ile ilgili 107 tane yorum bulunmakta