/ölü bir aşkın toprağına gömülmüşken yalnızlığım
çaresizliğin sağnağında kimsesizliğimle boğuşurken
yüreğime inen merdivende bir ayak sesi
yoksa o sen misin.../
---------------------------
kendine anlattığı hikayeler arasında yaşanmıştı sakladıları şehrin
deli bir fişek gibi geçtik zamanın içinden,
yarına hazırsız, bu günden habersiz, geçmiş biriktirerek
kuruyacağına hiç ihtimal vermemiştik baharın çiçeklerinin.
fesleğen kokulu pencere önleri vardı evlerin,
arka bahçelerinde bembeyaz çamaşırlar yellenen
yüzü kirli, umudu tertemiz çocuklarıydık mahallenin.
kağıttan gemilerimiz su birikintilerinde yüzerken
hiç göremeyeceğimiz okyanuslara açılırdı yelkenleri.
sonra koşup geldi kirlenmiş ruhuyla aşklar,
ağırladık acılarını,
umutlar, düşler yarattık gölgelerinden her birinin,
derin izler bıraktılar gittiklerinde
aşk hep ötelerdeydi... anladık
kaybede...
kaybede...
kol kırıldı yen kaldı yürekte.
dudak aramızda her kelime sese dönüşmeden yok oldu
hani; dokunsan kanar ya
hani; her kanayan yarasını kendi sarar ya...
oysa saf çocuk duygularıyla sevmiştik hatırlar mısın
mahçup kızarıklık ne çok yakışırdı yüzümüze
kaç gül kuruttuk defter arasında annemizden gizli
kaç yalan söyledik kendimizin bile inanmadığı.
neydi ilk sevgilinin verdiği sözler
kim verebilir hesabını şimdi.
yok saymak kolay mı delip geçen anıları
göğüs kafesinde beslenir mi yine bir güvercin
avuç içi mutluluk çizgisi sığar mı kalan ömre.
yaşamın bilinmedik hazinesinde saklıyken bu sır,
hani diyorum gelecekse karayelden gelsin aşk
yedi düvele haykırarak verilebilecekken hakkı
ne olur; en çok bize yakışmasın susmalar...
Kayıt Tarihi : 11.11.2009 08:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
mahçup kızarıklık ne çok yakışırdı yüzümüze
kaç gül kuruttuk defter arasında annemizden gizli
kaç yalan söyledik kendimizin bile inanmadığı.
neydi ilk sevgilinin verdiği sözler
kim verebilir hesabını şimdi.
yok saymak kolay mı delip geçen anıları
göğüs kafesinde beslenir mi yine bir güvercin
avuç içi mutluluk çizgisi sığar mı kalan ömre.
yaşamın bilinmedik hazinesinde saklıyken bu sır,
hani diyorum gelecekse karayelden gelsin aşk
yedi düvele haykırarak verilebilecekken hakkı
ne olur; en çok bize yakışmasın susmalar...
Sonay Uçak Gürlek
kutlarım .başarılarının devamını temenni ederim. severek okudum şiiriniziz. elerinize sağlık.10 puan
Demek ki;
anı yaşamalı.....
selam ve sevgilerle...
Çocukken
Çelik çomagım
misketlerim vardı
Korkuturdu geceler
Ominicik yüregim
Gündüzleri arardı
Çember sürdügüm
Topaççevirdigim
Geniş cadler
Binbir güzellik dolu
Bayramlarım vardı
Uçurtma ucurdugum
Aklımın almadıgı
Geniş semalar
Başımdan gecen
Tatlı belar
Nenemin dizinde dinledigim
Binbir masallarım vardı
Büyüdümde ne oldu
Ne çelik çomaklarım
Nede misketlerim
Ne korkuyla yattıgım geceler
Nede sevinçle kalktıgım
Gündüzlerim kaldı
İple çektigim
Bugün unuttugum bayramlar
Çember sürüp
Topaççevirdigim
Caddelerim sokaklarım darardı
Uçurtma uçurdudugum
Semalarım kirlendi karardı
Küçük belalarım
Daglar kadar kocadı
Ne masallar ne nenem
Yalnızca bir resim
Hatıra kaldı........
Büyüme çocuk büyüme
Hakkı Akay
kaç kez okudum bilmiyorum arkadaşım öyle uzaklara götürdün ki beni o mutlu hasretini hala içimden çıkaramadığım günlere bir arkadaşımada dediğim gibi yüregi taşımak degil marifet onu bu denli konuştura bilmek iyiki varsın kocaman yürekli dost kalemin daim olsun benden bir hediyede o yıllara özlem bir şiir umarım bağışlarsın
TÜM YORUMLAR (5)