Sislerin içinde, nerede o vakur duruşun,
Ellerin ceplerinde, suçlu öne eğik başın,
Buğulu bakışların, titriyor dudakların,
Derinlerden gelen bir ses; hüzün,
Dilinde bir ıslık; hazin...
Hava yalnızlık kokuyor, hasret kokuyor,
Yüreğin zindanlarda mahpus,
Yüreğin sevdalarda mahpus,
Yüreğin sessizlikte mahpus,
Sessizliğin sesini;
Ayaklarının altında kırılan kuru dallar bozuyor,
Bir kırlangıç ürküp havalanıyor,
Bir sincap telaşla, bir ağaca tırmanıyor,
İrkilip bir an duruyorsun,
Bir sigara yakıp derin bir of çekiyorsun,
Biter mi, geçer mi, yüreğinin acısı diner mi?
İşte bir hayal karşında belli belirsiz,
Belki de yalnızlığına bir umut çaresiz,
Sıcak avuçlarınla ellerini uzatıyorsun,
Buz kokan korkularınla dokunuyorsun,
Hayır! Hayır! Hayal bu dokunamıyorsun,
Karaya oturuyor yalnızlığın...........
14 Ocak 2004 / İstanbul
Canan PalabıyıkKayıt Tarihi : 14.1.2005 16:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ne güzel ve romantik bir anlatım
bir o kadarda hüzünlü..
Selam ve sevgiler
Sevgi ve muhabbetle kalınız
Duruma göre değişken
yorumlar yapılabilir
göreceli bir durumdur.
Bence;
Kıskanılır
Özlenir
yalnızlıklar
Gereksiz kalabalıklardan
Firar,a değer.
Canan hanım,
Yüreğiniz ve kaleminiz özgür olsun.
Kıskanılacak yalnızlıklara saygılarımla...
I
TÜM YORUMLAR (13)